15 Ağustos 2012 Çarşamba

Özgüveni Yüksek Çocuk Yetiştirmek

 
 
Psikoloji Yazıları / Özgüveni yüksek çocuklar yetiştirmek
13.06.2012
Butun anne babalarin bebeklerini kucagina aldigi andan itibaren gayeleri bebeklerinin, ozguveni gelismis bir birey olmasidir. Peki cocuklarimizin ‘ozguven’ ini nasil saglayacagiz? Ozguven duygusu cocuklarin dogustan sahip oldugu bir duygu degildir. Ozguven, cocukluk caginda edinilen deneyimler, beraber olunan kisiler ve yasanilan olaylarla gelisir.
Cocuklarin, ozguvenini gelistirmede en onemli etken, anne babanin bebeklikten itibaren hicbir oncelikli sart ve durumu goz onune almadan cocuklarina gosterdigi ‘karsiliksiz’ ‘sevgi’ dir. Cocugunuza kurudugunuzUslu cocuk olursan seni severim, yemegini yersen seni cok severim’ gibi cumleler, kendisine gosterilen sevgiyi haketmedigi hissi yaratir ve cocugunuz bunun sonucu olarak kendisini sevilmeye deger gormez. Kendisini sevmeyen cocuk, baskalarinin da onu sevmedigini dusunecektir. Cocugunuzun neyi basardigina, nasil davrandigina bakarak degil, kim olduguna dayanarak onu sevin…
Ebeveynler zaman zaman cocuklarinin bazi islerini tek basina yapamayacagini dusunurler ve cocuklarina denemeleri icin firsat vermezler. Cocuklarin aslinda yapabilecegi isleri ustlenen ebeveynler, cocuklarina ‘Sen bunu yapabilecek beceriye sahip degilsin’ mesajini verirler. Bu mesaj karsisinda cocugun basarabilecegine karsi inanci, ozguveni azalir. Çocuğunuza küçük yaslardan itibaren yasina uygun isleri ustlenmesi ve mucadele etmesi icin firsat verin. Cocugunuzun yetenek ve becerilerini gelistirmesi icin verdiginiz destek ile, ‘basarma duygusu’ gelisecek ve kendine olan guveni saglamlasacaktir. Cocugunuz verilen sorumlulugu basaramamis olsa da ona kosulsuz destek ve sevgi vermeye devam edin. Boylece cocugunuz, kendine deger verildigini ve desteklenmeye devam edildigini hissedecektir. Ailesi tarafindan degerli hissedilen cocugun ailesi ile iliskisi saglam guven temelleri uzerine kurulacaktir.
Cocugunuzun yasi kac olursa olsun ayri bir birey oldugunu unutmayiniz ve tercihlerine saygi gosteriniz. Cocuklarinizin ileride de kendi kararlarini alma becerisini desteklemek icin, kucuk yaslarda itibaren cocugunuzun tercih yapmasina ve kararlarini uygulamasina izin verin.
‘Tabagindaki bitecek, daha doymadin’
‘Terledin, su icme’
‘Tolga ile konusma, o yaramaz bir cocuk’
gibi mudahaleler cocugunuzun kendi hayatiyla ilgili tercih yapmasina engel olur. Ayrica bu cumleler ile cocugunuza fikirlerine saygi gosterilmedigi mesajini iletmis olursunuz. Tercih yapilmasina izin verilmeyen cocuklar, ebeveynlerine bagimli, kendi basina karar alamayan bireyler olarak yetisirler. Ebeveynler olarak, cocugunuzu yonlendirmek istemeniz cok dogal bir yaklasimdir fakat bunu cocuklarinizin kendi verebilecegi kararlara mudale ederek ya da onun yerine karar vererek yapmamalisiniz. Asiri koruyucu bir tutum yerine, cocugunuzun kendini yonetebilen bir birey olmasina destek vermelisiniz.
Eger bir cocuk surekli elestirilmisse, kinama ve ayiplamayi,
Eger bir cocuk alay edilip asagilanmissa, sikilip utanmayi,
Eger bir cocuk kin ortaminda buyumusse, kavga etmeyi,
Eger bir cocuk devamli utanc duygusuyla egitilmisse, kendini suclamayi,
Eger bir cocuk hosgoru ile yetismisse, sabirli olmayi,
Eger bir cocuk desteklenip yonlendirilmisse, kendine ‘guven’ duymayi,
Eger bir cocuk ovulmus, begenilmisse, takdir edilmeyi,
Eger bir cocuk hakkina saygi gosterilerek buyumusse, adil olmayi,
Eger bir cocuk guven ortami icinde buyumusse, inancli olmayi,
Eger bir cocuk kabul ve onay gormusse, kendisini sevmeyi ogrenir,
Eger bir cocuk ailesi icinde destek ve arkadaslik gormusse, mutlu olmayi ogrenir.
Cocugunuza ilgi gostermeniz, onu fark ettiginiz, aktif olarak dinlediginiz, sozlerinin ve yaptiklarinin onemli oldugunu hissettirdiginiz anlamina gelir. Cocugunuza ilgi gostermeniz, onlarin ozguveni gelismis, kendini ifade edebilen bireyler olarak buyumelerine katkida bulunacaktir.
 
Uzm. Psikolog Nurdan Kozan

6 Ağustos 2012 Pazartesi

Tarot

Öz - Ana Kartlarınız
sizin doğumdan itibaren hangi etkileşimleri taşıyacağınızı yorumlar.
Yıldız
Güç
Yıldız, kozmosa kuvvetli bir bağlantıyı temsil eder, büyük resmi anlamaya açık bir kapı. Barış, uyuma söz veren iyimser bir karttır, ve umut, fark etti. Bir fark edilmesi için yıldızın arkasında kuvvetlerin dolu gücü, güvenmeli olduğu için ve kozmik koşullarda bütün şeylerin, dışarı dengelediğini kabul etmeli olduğu için; Rahatsızlıkların, bazen uyum genelde garanti etmek için zorunlu olduğu. Böyle güven için ödül, kozmik bir ölçekte görüştür, ve onlara senin etrafında senin ılık, sıkıntısız kalbin boyunca yayabilen iyi-yaşamdan hisseder.

Aptalın veya imparatoriçenin, senin kişisel kartlarının arasında olduğu zaman, yıldızın etkisi, artırılabilir. Senin kişisel kartlarında ay veya kuleye sahip olmak, onun etkisini azaltabilir.
Kuvvet, iç bir gücü ifade eder, idare, yapacak, ve iç gelişmesi, yapabilirdi. Hakim olan olanlar duyguları boyunca, ve kişi kuvvetinin, temsil ettiği her iki başarı ve başarısızlıktan öğrenim, onların, fiziksel kuvveti uygulamadan etkili olduğu bir yere uzandı, fırtınalardan havaya uygun en kaba, ve daha az şanslı bırakmak için muhtemel değil. Kuvvet hem de, bağışlanma ve merhamet için büyük bir kapasiteyi ifade eder. Kuvvet, o kadar çok zor hayat koşulunu yenmenin hakkında olduğu gibi kazanmanın hakkında değildir, ve senin kenarına diğerlerini rahatlatmak için iyi elle yapılan iknayı kullanmak.

Asılan adamın, senin kişisel kartlarının arasında olduğu zaman, kuvvetin etkisi, artırılabilir. Senin kişisel kartlarında at arabasına sahip olmak, kuvvetin etkisini azaltabilir.
 Eğer tekrar bir okuma yapmak istiyorsanız lütfen buraya tıklayınız.

Siz de kendi kişisel tarota kartlarınızı öğrenmek isterseniz:

http://www.turkish-media.com/astroloji/kisisel-tarot-kartlari/getCards.php
Sevgilerimle

4 Ağustos 2012 Cumartesi

Kızılderili Atasözü- Native Indian Proverb

Dünyaya iyi davranın: O size ebeveynleriniz tarafından verilmedi, çocuklarınız tarafından size emanet edildi. Biz Dünyayı atalarımızdan miras olarak almadık, çocuklarımızdan ödünç aldık..
Kızılderili atasözü

1 Ağustos 2012 Çarşamba

Zihin Nasıl Çalışıyor



İnsan zihni çok ilginç işliyor. Yüzlerce kere yazın tavuk yiyorsunuz ve birşey olmuyor. Ama bir gün siz ya da yakınınız gıda zehirlenmesi denen bir şeye yakalanıyor. O noktadan sonra artık yazın tavuk yenmez, gıda zehirlenmesi yapar diyiyorsunuz. Üstelik aynı akşam 5 kişi aynı tavuğu yemiş, sadece bir kişi zehirlenmiş..Bütün bunları görmüyor ve bir genelleme yapıyorsunuz..Tavuk eti yenmez yazın..Yüzlerce kez yendi, birşey olmadı..Bunları baz almıyorsunuz, beş kişiden dördüne birşey olmadı, bunu da baz almıyorsunuz..Hayır, o bir kişi var ya zehirlenen, genellemeyi o belirliyor..O günden sonra hayatınıza bir kısıtlama getiriyorsunuz. Artık yazın tavuk yeme konusunda özgür değilsiniz. Yalnız bu kadarla kalsa, bununla yaşanır. Ama siz hayatınızın her alanında bunu yapıyorsunuz. Ve yavaş yavaş, güvenlik alanı denen bir şeyin içine kendinizi hapsediyorsunuz. Kendi yarattığınız bu dar yaşam alanında içiniz sıkılmaya başlıyor. Ama adım atamıyosunuz, tüm bu genellemeler zihninizde uyarıda bulunuyor ve duruyorsunuz..Evinizi 2 anahtarla 4er kez çevirmeden, dışarı çıkamıyorsunuz. Yolda karşıdan karşıya geçerken en az beş kere bakmadan geçemiyorsunuz. Hava hafif kararmaya başladığında, sizi kim takip ediyor paranoyasına kapılıp, kalabalık yerlere kaçıyorsunuz. Beğendiğiniz kişiye kendinizi ve duygularınızı açamadan yanından geçiyorsunuz. vs. vs..
Peki ya genellemeyi, yazın tavuk gıda zehirlenmesi yapardan ziyade, yüzlerce kez yedim birşey olmadı, 4 kişiye de birşey olmadı; demek ki  tavuk eti yazın yenilebilirden yola çıkıp yapsaydınız. Hayatınız şimdi nasıl olurdu, hiç düşündünüz mü? Belki siz de bir devrim  yapardınız, ülke çapında olmasa da, kendi çapınızda..
Sevgiler


Gökkuşağı- Rainbow










Sevgilerimle
*
With My Love