30 Mart 2013 Cumartesi

Abu Dhabi

Yas Adası; Formula 1 Yarışlarının yapıldığı ada..
*
Yas Island, the place where Formula 1 races are held..

Rehberimiz Salim
*
Our Guide Salim

 Heritage Village

Emirates Palace Oteli girişi, Sex and the City Filminde gösterilen otel..
*
Entrance of the Emirates Palace, the hotel shown in the movie Sex and the City


 Türkiye
*
Turkey

Hurma pazarı, tam 23 çeşit hurma varmışş:))
*
The date market..It seems there are 23 different types of dates..

 Yas Island öğle yemeği
*
Yas Island Lunch Time

Birleşik Arab Emirliklerinin sembolu Şahin, başkenti Abu Dhabi
*
The symbol of the Arab Emirates is the falcom, the capital is Abu Dhabi




Ferrari Dünyası, 5 saniyede 240 km yapan roller coaster'a bindim..
*
Ferrari World, I was in the roller coaster that rides 240 km in 5 sec..





Emirates Palace Kokteyl, bu cam fanusun içindeki alev..
Sevgilerimle
*
Reception at the Emirates Palace, there is a flame in the glass  box..
Wişth My Love


20 Mart 2013 Çarşamba

Kış İçindeki Çocuk - Child in Winter




Sana kalp gözüyle bakıyorum,
Ve ne yaparsan yap şefkat hissediyorum..
Neden dersen?..

Gözünün içine baktığımda,satırlarının arasında içindeki ürkmüş çocuğu hissediyorum..
O çocuğu çok iyi tanıyorum,benimkine benziyor zira..Hem de çok..
O en derinindeki hassas yerin etrafında kocaman bir kale, etrafında zırhlı bir ordu..
Oraya yaklaşana hırçın, kaleyi korumak için en kabul edilmeyecek olanı yapıp
Karşı tarafı uzaklaştıran..
Ya da en olmayacak ilişkilerde kendini bırakıyormuş gibi yapıp,
Karşı tarafın tokat atmasını bekleyen..
Böylece gitme eylemini karşı tarafa yaptıran bir nezaketle...
Hepsi de aynı aslında..Kale korunmalı..
Oraya girmek isteyen itilip uzaklaştırılmalı..
Uzun yıllardır kış orası, çırpındı çocukken, muhtaçken..
Kışlarını eritemeyenler yetiştirdi onu,kendi içindeki yazı bulamayanlar..
O tohumu büyütecek korunmalı alanı, güneşi, suyu vermesini bilmeyenler..

Şimdi onu karşısındakiyle nasıl paylaşacağını bilmiyor,
Ve çok korkuyor..
Mışcasına oyunlar oynuyor zaman zaman,
Bunlar bile zırhın bir parçası,
Esas olanı saklama, koruma çabası..
O çocuğu tanıyorum..
Gerçekten sarıp kucaklayacak olanı
Var gücüyle itecek olan,  saldıracak olanı..
İçin için buna rağmen orada kalınması için özlem duyanı..
Kalenin içindeki tutsaklığından yorulmuş olanı..
Tüm sınavların geçilmesini arzulayan...
Kalenin bir gün fethedilip kurtuluşun gelmesi özlemiyle yanıp tutuşanı..
İşte bu nedenledir anlayışım, bu nedenledir şefkatim..
Ben de ümit ediyorum bir gün başarmayı,
İçimdeki çocuğu bir gün kaleden çıkarmayı..
Ve gerçekten sevdiğimle paylaşmayı..
Belki bir gün, belki bir yerde..belki de mümkün..

Sevgilerimle

*



I look at you with the eyes of my heart,
And whatever you do I feel compassion..
If you would ask me why..

When I look into your eyes, or between your words
I can feel the scared child within you..
I know this child very well, because it is like the child within me..Very much alike actually.
It has a big fortress and an armored army  around the most sensitive part deep inside..
It will make the other run away by rough behavior or
By doing exactly the thing that the other would not accept...
Or it will act like surrendering itself to relationships that are the most impossible
And wait for the other to smack..
So the act of going away will be done by the other; out of politeness..

Actually all are the same..The fortress should be protected.
The one who comes close should be sent away..
Since a long time there is winter in there, the child struggled long ago, when it was in need..
The One's who couldn't melt down their own winter raised the child,
The One's, who couldn't find their own summer within..
The One's who couldn't provide  a safe soil to cultivate the seed,
Who didn't know how to give light and water to it..

Now, he/she doesn't know, how to share it with the other..
And is very scared..
From time to time it plays games as if..
Even these games are part of the armor..
An effort to hide and protect the real one..
I know this child..
It will with all it's power push away and attack the one,
That dares to really hug and hold it..
It wants from the other to pass all the tests..
It is full of longing for someone,
Who one day will conquer the fortress and provide salvation..

Therefore my understanding, therefore my compassion..
I also hope to succeed one day..
Be able to get the child out of the fortress..
And really share it with the one I love..
Maybe one day,maybe somewhere..Maybe it is possible..


With My Love




19 Mart 2013 Salı

Roberto Cavalli

Herkese hitap eden bir modacı vardır. Ben de Roberto Cavalli'yi çok beğeniyorum. Elimde olsa butiğine girip düzinlerce kıyafet alırdım..
*
Everyone has a favourite fashion designer, who is more appealing to him or herself. I like Roberto Cavalli very much. If I could afford it, I would go into one of their boutiques by dozens of clothes there..



Roberto Cavalli ( 15 kasım 1940 doğumlu) Floransa'lı İtalyan bir moda tasarımcısı. Detaylı ekzotik desenleri ve bir çok denim kumaşçı tarafından artık  standart hale gelmiş olan taşlanmış kotları icat eden kişi olarak ün yapmıştır. 

*

Roberto Cavalli (born 15 November 1940) is an Italian fashion designer from Florence. He is known for detailed exotic prints and for creating the sand-blasted look for jeans which are now a standard style for the majority of jean makers. 

Parfümünğü de severek kullanıyorum..
*
I also love his perfume





Sevgilerimle
*
With My Love

15 Mart 2013 Cuma

Güven - Trust

Çok beğendim..Teşekkürler Fatoş..
Sevgilerimle
*
And he was mumbling the following in a wise way: Why should I learn not to trust people and pollute my soul..Let them learn how to be trustworthy.
I just loved it. Thank you Fatoş.
With My Love

14 Mart 2013 Perşembe

Dubai Dünya Adaları - Dubai World Islands


Dubai Dünya projesi Nakheel tarafından yaratılmış muazzam bir proje.. Kuşbaşı bakıldığında Dünya şeklinde olan ve 300 adadan oluşan bir proje..Kendi adanıza sahip olup, kendi Dünyanızı yaratmak ister misiniz?
Sevgilerimle
*
Dubai World Project is an incredible project created by Nakheel. From a birds eye view it has the shape of the World and consists of 300 islands. Would you like to own your own island and create your own World?
With My Love



13 Mart 2013 Çarşamba

Altıncı Çakra (Üçüncü Göz) - Sixth Chakra (Third Eye)


(6.Çakra'yı dengelemek için Müzik)

6. ÇAKRA
(Üçüncü göz çakrası)

Alın çakrası da denilen “ajna” kendi kendinin farkında olma, içsel vizyon, mutluluk, neşe ve zihin gücü ile ilgilidir.

Kendini iyi hissetmemizi sağlayan serotonin salgılayan hipofiz bezinin (1. omur ) bulunduğu yerdir. Üçüncü göz noktasına yoğunlaşmak, kendimizi yatıştırmanın, dikkati toplamanın en kolay ve etkili yollarından biridir.

RENK: Çivit mavisi

YETENEK: Sezgi gücü(fiziksel ve duyu dışı görme yeteneği)

YERİ: Yogilerin “üçüncü göz noktası dedikleri kaşların arasındaki noktada bulunur.

GÖLGE DUYGULAR: Zihinsel karmaşa, bunalım

Algılaması: görme – imgeleme şeklinde bilgi sembolik ya da düz anlamlı resimler görmek şeklinde olabilir.

Aurik düzeylerde şuurun ifade edilişi: Göksel düzey

Şuur ifadesi: Yüksek duygular

Affirmasyon: Evrensel seviyorum

ÇAKRA ALGILAMASI: Görme, imgeleme

BİLGİNİN YAPISI: Sembolik ya da düz anlamlı net resimler görmek

MEDİTASYON PRATİĞİ: Birlik şuuru

ELEMENT: Yok .

İLGİLİ SALGI BEZİ: Hipofiz

ASTROLOJİK BURÇLAR VE GEZEGENLER:

Merkür: Entelektüel düşünce, akılcı düşünce

Yay/Jüpiter: Holistik düşünce, iç ilişkilerin farkına varma

Kova/Uranüs: İlahi olarak esinlenmiş düşünce, yüksek bilgi, sezgi kıvılcımları

Balık/Neptün: Hayal gücü, sezgi, kendini adayarak iç doğruya ulaşmak

İlk temel titreşim açısından bakıldığında farkındalığın gelişimi yolundaki her adım yeni ve farklı bir titreşim kalıbı yaratır. Böylece saf eterik oluştan maddenin en yoğun haline kadar yaratılışın düzeyleri insan yaşamında belirir ve çeşitli titreşim düzeyleriyle birlikte çakralarla temsil edilirler. Bu gelişim, içimizde ve üzerimizde meydana gelir. Üçüncü göz, bilince ulaşmanın mekanı olduğundan, burada maddeyi belirleyip, ayrıştırabilirsiniz. . Fiziksel düzeyde yeni gerçeklikler yaratabilir, eskileri çözebilirsiniz.

Kural olarak: Bu süreç bizim yönümüzden otomatikman ve bilinçsizce gelişir. Yaşamımızdaki kararlı düşüncelerin çoğu çözümlenmemiş duygusal kalıplarla kontrol edilir ve kendimizin ve diğerlerinin fikirlerine ve ön yargılarına göre programlanır. O halde, zihnimiz çoğu kez, duygu yüklü düşüncelerimizin efendisi değil uşağıdır. Bu düşünceler yaşamımızda da ortaya çıkar çünkü dışarıdan algıladığımız ve yaşadıklarımız aslında öznel gerçekliğimizin belirtileridir.

Bilincimizi geliştirerek ve üçüncü gözü açarak, bu süreci daha iyi denetleyebiliriz ve hayal gücümüz de isteklere ulaşmak için gerekli enerjiyi yaratabilir. Aynı zamanda fiziksel gerçekliğin ötesindeki tüm yaratılış düzeylerine ulaşabiliriz. Bunun bilgisi bize, sezgi altıncı his ya da aşırı duyarlı işitme, hissetme şeklinde ulaşır. Önceden belirsizce şüphe ettiğimiz şeyler şimdi daha açık bir şekilde algılanır.

Altıncı çakra resimler ortaya çıkarır. Bunlar sembolik olabileceği gibi, hasta için çok kişisel bir anlama sahip ya da düz anlamlı da olabilir. Var olan şeylerin (çoktan mevcut olan bir şeyi almaktır)yansımasıdır. Burada resimleri almaktan söz ediyoruz, ALGILAMA=ALMA anlamına gelir.

İmgeleme ise farklı bir şeydir. İmgeleme süreci, aktif olarak yaratmayla ilgilidir. İmgeleme sırasında zihninizde bir imge yaratır ve enerji verirsiniz. Eğer bu imgeyi zihninizde net bir şekilde tutar ve enerji vermeye devam ederseniz, en sonunda yaşamınızda gerçekleştirebilirsiniz. Böylece o imgeye form ve madde vermiş olursunuz. İmge ne kadar net ve sizin ona yansıttığınız duygusal enerji çok olursa, onu yaşama o kadar iyi geçirebilirsiniz.

Kişinin evren ve gerçeklilik yani dünyayı nasıl gördüğü ve bunun ona ne ifade ettiği ile ilgilidir. 6. çakra sağlıklı olarak saat yönünde döner. Pandül ile bu uygulamalar yapılabilmektedir.

Ayrıca çakranın olumlu ve olumsuz çalışması ile de açıklamalar yapılabilmektedir.

Eğer 6. çakra saat yönünde ters hareket ediyorsa;kişinin zihinsel kavramlar hakkında kafası karışmış ve gerçeklik hakkında yanlış ve olumsuz demektir. Kişi bunları yansıtarak kendi dünyasını oluşturur. Eğer tıkanık ve zayıfsa çakraya enerji akışı az olduğu için kişinin yaratıcı fikirleri engellenmiş demektir. Eğer çarka güçlü bir şekilde saat yönüne tersse kişi olumsuz fikirler yaratma da yeteneklidir. Eğer bu durum başın arkasındaki yönetici merkezin güçlü işleviyle birleşmişse, bu durum kişinin yaşamında bir yıkım yaratabilir.

6. çakra önde iki kaşın arasında, başın arkasında arkaya açılım gösterir. Ön merkezin açık, arkanın ise kapalı olması özellikle hayal kırıklığı yaratan bir durumdur. Kişi yaratıcı fikirler ortaya atar ama bunları uygulamaya koyamaz. Bu duruma, genelde suçu dış dünyaya yükleme bahanesi eşlik eder.

Kişinin fikirlerini hayata geçirmek için adım adım yardımcı temel eğitim alması gerekmektedir.

Hayatımıza sezgi gücümüz olmadan devam etmek sanki yan ve dikiz aynaları olmayan bir otomobili sürmeye benzer. Tüm görebildiğiniz sadece önünüzdür.

Yoga, sezgi gücünü geliştirmek için çok değerli bir araçtır, çünkü her çalışma ya da meditasyon bize bedenimiz, zihnimiz ve ruhumuzla yaptığımız küçük bir araştırma olanağı tanımaktadır.

Kundalini yoga bilimi, bedenimizin her hücresinde bilgi ve farkındalık olduğunu söyler. Dünyadaki sözlerin hepsi birleşse, içimizdeki sezgi gücünü hücresel düzeyde uyandıramaz. Varlığınızın tamamı bedeninizin her bir hücresinde vardır. Bu kadim yoga bilimi de sizi hücresel düzeyde uyandırmak için özel olarak tasarlanmıştır.

Bedeniniz sizinle, simgesel anlamda ve çeşitli hastalıklar yoluyla, bu dili kullanarak konuşur.

Sezgi gücü gerçek güçtür. Hepiniz buna sahipsiniz.

Yoga ve meditasyonun, kandaki serotonin ve beta endorfin salgısını artırdığı bilimsel olarak da kanıtlanmıştır. Sezgi bize pek çok yolla fısıldar;bizimle konuştuğu en önemli yollardan biri de, rüyalar ve simgelerdir. Kendinizi çok basit yollarla sezgilerinize açarsanız, gerçekten büyük mesajlar da bulursunuz.

ZİHİNSEL KARIŞIKLIKDAN KURTULMAK İÇİN MEDİTASYON

Bağdaş kurarak, sessizce yere oturun.
kollarınızı sanki kanat gibi yanlara açın, avuç içleri açık ve yere doğru baksın.
Bileklerinizi ve ellerinizi, sanki havada şiddetle uçuyormuşsunuz gibi hızla sallamaya başlayın.
Kollarınız hafifçe omuzlarınızdan hareket edebilir, fakat esas hareket bileklerdedir.
Uzun ve derin nefesler alıp verin.
Bu hareketi üç dakika boyunca yapın.

http://www.chakras.gen.tr/reiki_cakra.php

Sevgilerimle

*

Ajna Chakra (Third Eye)

Can you recall last night's dream? Can you imagine how you would like your body to feel tomorrow? These imaginative abilities—visualizing the past, creating positive pictures of the future, and fantasizing—are all aspects of Ajna Chakra, whose Sanskrit name means both "the perception center" and "the command center." Associated with the element light and the color indigo blue, the sixth chakra is located between and just above the physical eyes, creating the spiritual third eye. While our two eyes see the material world, our sixth chakra sees beyond the physical. This vision includes clairvoyance, telepathy, intuition, dreaming, imagination, and visualization.

The sixth chakra is involved in both the creation and perception of art and in the recognition that what we see has a powerful impact on us. Even when we're not aware of it, we're all sensitive to the images we find in our environment. I remember growing up in Los Angeles as a teen and seeing hoards of billboards advertising liquor and cigarettes. Looking at them didn't make me feel healthy or happy; instead, it gave me the message that I needed drugs to feel complete. Then I went to Thailand as a high school foreign-exchange student. I saw Buddha statues on the streets instead of billboards, and those serene, majestic figures awakened my connection to inner peace.

When the third eye is excessively abuzz with energy, we experience headaches, hallucinations, nightmares, and difficulty concentrating. When this chakra is deficient, we have a poor memory, experience eye problems, have difficulty recognizing patterns, and can't visualize well.

As a yoga teacher, I occasionally like to work with this chakra by having my students wear blindfolds during an entire class. Temporarily deprived of sight, which provides such a huge percentage of our sensory input, students have a very fresh experience of yoga. They can't be distracted by the room, by other students, or by looking critically at their own bodies. Instead, they experience pratyahara, the drawing inward of the senses. After these classes, students have shared with me profound insights about their bodies and lives that came up because their vision was directed more deeply inside themselves.

Another yogic approach to supporting the health of the Ajna Chakra is to do supported forward bends, adding an extra bolster or blanket to press upon and stimulate the third eye area. Also, creating positive images and visualizations is a practice that helps create a healthy sixth chakra. Such affirmative visions act as natural magnets, drawing the imagined situation into your life.

http://www.yogajournal.com/basics/

With My Love

12 Mart 2013 Salı

Aşk ve Enerji - Falling in Love and Energy



İlk aşka düşüldüğünde, kişiler farkında olmadan enerjilerini birbirlerine verir ve her iki kişi de kendisini yükselmiş ve ve neşeli hisseder. Bu olağanüstü yükselmeye biz 'aşık olmak' diyoruz. Ne yazık ki aşıklar bu hissin birbirlerinden gelmesini beklediğinde, evrenin enerjisi ile bağlarını koparırlar ve birbirlerinin enerjilerine daha fazla bel bağlarlar.-- o anda artık olan enerji yetmez ve böylece birbirlerine enerji vermeyi durdururlar ve diğerini kontrol edebilme girişimiyle  tekrar dramlarının içine düşerek, diğerinin enerjisini kendi yollarına sokmak için zorlarlar.
James Redfield 'Dokuz Kehanet'
Sevgilerimle
*

“When love first happens, the individuals are giving each other energy unconsciously and both people feel buoyant and elated. That's the incredible high we call being ‘in love.’ Unfortunately, once they expect this feeling to come from another person, they cut themselves off from the energy in the universe and begin to rely even more on the energy from each other--only now there doesn’t seem to be enough and so they stop giving each other energy and fall back into their dramas in an attempt to control each other and force the other’s energy their way.” 
― James Redfield, The Celestine Prophecy
With My Love

11 Mart 2013 Pazartesi

Geçmişle Birlikte Sevmek - Loving With Past



Seni seviyorum, sana aşığım diyoruz kolaylıkla..O noktada kişinin sadece yüzeysel bir kısmını, fiziksel dış görünüş, ilk izlenim ve ustalıkla sergilediği maskeyi biliyoruz belki de.. Ama o kişiyle bir geçmişimiz oluşmaya başladığı, kriz anlarında karanlığı ortaya çıktığında, imajın arkasından mükemmel olmayan yanları açığa çıktığında hala sevebiliyor muyuz o kişiyi? 
Geçmişimizdeki düğümler çözülse bile; yıpranmışlıklar, yara izleri sevgiyle aramıza giriyorlar mı? İlüzyonun ötesindeki gerçeklerle beraber sevebiliyor muyuz? İşte esas sevgi, aşk bu bence..
Bir emek, bir karar, bir beceri istiyor..Var mısınız?
Sevgilerimle
*
Easily we say I love, I am in love with you. Probably; at that very moment we only know the superficial part of the person, the first impression, the mask played diligently. 
But when we start to have a past with th eperson, when crisis times come, when the imperfect come out behind the mask, can we still love that person?
Even when the knots in the past are solved, is the staleness or are the scars coming between and your love? Can we love the person beyond illusion, with their truth? according to me this is real love..
One needs to work on it, make a decision, it needs certain skills. Are you in for this?
With My Love 

8 Mart 2013 Cuma

Kadınlar Günü Kutlu Olsun - Happy Women's Day

Tüm Dünya Kadınlarına bu hayatı güzelleştirdikleri için teşekkürlerimle..
Sevgilerimle
*
My gratitude to all the women for making this World more beautiful
With My Love

7 Mart 2013 Perşembe

Doğum ve Ölüm- Birth and Death

Cem Apa

Labirent ailesi olarak 2013 yılına hareketli başladık;

İki yeni doğum oldu..Özgür Akkaya ve Yetkin Erdemol'un bir kızları, Aslıhan ve Ercan Apa'nın bir oğulları oldu. Gaia ve Cem katıldılar aramıza..Hoşgeldiler..
Dün ise Niyazi Kasap'ı kaybettik..
Karışık duygular içindeyim. Kayıplarla ilgili bir sürü öğrenilmişlik var, boyut değiştirdi.Görevini tamamladı gibi.Ama bir de insan olmak var, duygulara sahip olmak..Bilmek, duymak yetmiyor, duygulardan geçiliyor.
Doğumlar, yeni başlangıçlar hepimizi mutlu ediyor. Heyecanlandırıyor.Yeni bir döngü başlatıyor..Oysa başlayan döngüler elbet bir gün bitecek. Biz hiç bitmeyecekmiş gibi yaşıyoruz. Ve bitişleri aynı şekilde karşılamıyoruz. Bir çin gilmi seyrettim: Eğer sen aradığım kişi isen (If you are the one), yönetmeni Feng Xiaogang. Başında bir boşanma seremonisi vardı, aynı bir düğün gibi..Beni çok düşündürdü..
Özgür Akkaya- Yetkin Erdemol

Tabii bir de doğumlar çoğunlukla bizim seçimimiz ve 9 ay gibi bir sürede kendimizi hazırlıyoruz. Vefatlar ise bizim tarafımızdan seçilmiyor, kabulleniliyor sadece..
Bir sevdiğimizi kaybettiğimizde neye üzülüyoruz aslında..Kendi içimizdeki bir sevgi duygusunu ve daha derine indiğimizde ölümlü olduğumuzu hatırlamak zor geliyor..Bu yaşamın bir sonu olduğunu, ertelediklerimizi, kaçırdıklarımızı, yaşayamadıklatımızı ve belki de hiçbir zaman yaşayamayacaklarımızı hatırlatıyor belki de..
Ölüm yıldönümlerinde uygulanan bir dakikalık saygı duruşunu seviyorum..O bir dakikayı iyi değerlendirirse insan o kadar çok şey sığabiliyor ki.Belki koskoca bir yaşam bir film şeridi gibi, belki bir anda yaşamına dışarıdan bakabilme, bir farkındalık..

Tuhaf bir enerjisi var ölümün..karanlık bir sis, dipsiz bir kuyu gibi..Kalpte nahoş bir duygu..Kötü birşeyler olacak hissi. Güvensizlik..Bazen bir kalp çarpıntısı..Bazen bir kabullenmişlik ile gelen her yeri saran bir karanlık , bazen de kabullenememenin öfkesi, isyanı..O duyguya verdi mi insan kendini, düşüyor o dipsiz kuyuya..Gülmeyi, gülümsemeyi unutuyor bir süre..O an oradan hiç çıkamayacakmış gibi geliyor insana..
O kuyuda iken, dibine kadar yaşamalı o karanlığı, izin vermeli, geçirgen olmalı..O hiç bitmeyecekmiş gibi geçen sürecin ardından, birden hiç sebepsiz bir kahkaha, olmadık bir anda yükselene kadar..O kahkahayla yeniden bir doğuş yaşanıyor adeta.. Yeni insan daha olgun, daha anlayışlı, daha duyarlı, daha az kırıcı oluyor.. Yüzeyselliğini bir nebze teslim ediyor ölüme..Derinleşiyor hayata karşı..

Nur içinde yat Niyazi, Seni seviyoruz..
Niyazi Kasap

Sevgilerimle

*

As the labyrinth family we started the year 2013 with some happenings. We had two new births.  Özgür Akkaya and Yetkin Erdemol are now blessed with a new born girl , Aslıhan and Ercan Apa with a new born boy. Gaia and Cem joined us..
Yesterday we have lost  Niyazi Kasap..
I am in a state of mixed feelings. We have learned a lot about death. It is a transition, he has completed his task in this dimension etc. But at the same time we are human and we have feelings. Although we have knowledge and listen it is not enough..We are going through emotions..
New births, new beginnings make all of us happy and gives excitement. A new cycle starts. What starts will have to finish too..But we live like there will be no end at all. We can welcome endings the way we welcome beginnings. I watched a Chinese movie: If you are the one by director Feng Xiaogang. There is a divorce ceremony in the beginning like a wedding ceremony, which made me think a lot..

Most of the time we choose for the births and we prepare ourselves for 9 months..Death is most of the time not chosen by us..It is only a fact that should be accepted.
Why are we sad when we loose someone we love.. We loose the love to an object that we created inside of us and when we go deeper it is hard to accept that we are mortal. The fact that this life has an ending, what we have postponed, what we have missed, what we could not live and maybe will never be able to live are remembered in the process.
I love the tradition of 1 minute silence as respect on death anniversaries. If one can make well use of thşs one minute so many things can fit into it. Maybe a whole life the way it is been lived as a movie, maybe a possibility to look at your life from the outside, an awareness..

Death has a weird energy. It is like a dark fog, a deep well. An unpleasent feeling in the heart. A feeling that bad things will happen..Insecurity. Sometimes a beat in the heart. Sometimes a darkness that covers everything after acceptance..Sometimes anger, rebelling feelings coming with non acceptance..If one surrenders to these feelings, one falls deeply into the well.One forgets to smile or laugh for a while..
If one is in the well, one should be permeable, one should allow the darkness and go for it..Although it looks like, it will never end.. A moment comes, when a laughter arises without a reason on an unexpected moment. With this laughter one is reborn in a way..The new person is more mature, more understanding, more sensitive and one becomes less of a heartbraker. The superficialness is in a certain grade given away to death..One deepens in the attitude towards life..

Niyazi may God's compassion be with you..We love you

With My Love


6 Mart 2013 Çarşamba

İlahi Zarafetle Yaratın- Create with Grace



Bazen hayat bize, kendimizden büyük süreçler verir. Sadece bir kul olduğumuzu anlamak, Tanrıya kapıyı açmak ve teslim olmak için..kabullenme ve olana izin vermek, geçirgen olmaktır öğreti..Bu savaşmaktan daha büyük bir güçtür...Boşvermişlik değil, elinden geleni yapmak ve ötesini Tanrıya teslim etmektir. Size düşen kadarını yapmak ve anlamak ve Tanrıya kalan kısmını bırakmak ve karışmamak..İşte budur İlahi zarafetle (inayetle) yol almak..Nice güzel yaratımlar dilerim..
Bu yazı Kübracığa ithafendir. Yolun kolaylıkla aksın...
Sevgilerimle
*
Sometimes life gives us processes that are bigger than us. In order to understand that we are only a humanbeing, to open doors to God and to surrender. The teaching is about acceptance, allowing what needs to happen and be permeable. This is a bigger strength than fighting. It is not about not caring and giving up..It is about doing whatever you can, understanding up to which point this is and letting the rest in God's hands and not interfering.. This is creating with grace. I wish everyone beautiful creations.
This is written for our dear Kübra..Let your path flow with ease.
With My Love

2 Mart 2013 Cumartesi

Souq Wakif Doha Qatar Butik Otelleri - Boutique Hotels


Şişe içerken..
*
Smoking Sisha..


Modern ve yeni Qatar'a bir bakış..
*
A look towards the new and modern Qatar.


Yine Souq Wakif bölgesindeyiz..Burada çok güzel butik oteller var..Ben Al Jasra'yı çok beğendim.
*
We are again the region of Souq Wakif. There are beautiful boutique hotels. I especially liked Al Jasra.



Sokakta yemek?
*
Eating on the street?

Duvar süsü Al Jasra Otel
*
Wall Decoratio Al Jasra Hotel


Bayıldım bu sandalyelere
*
I just loved these chairs



Tuvalet Al Jasra Hotel
*
Restrooms at Al Jasra Hotel

Nane çayı Fas restoranında..
*
Mint tea at the Maroccan..






Bu da Al Mirqab Otelinden bir görüntü
*
This is a picture from the Al Mirqab Hotel

Lübnan gurubu ile
Sevgilerimle
*
With the Lebanese Group
With My Love


1 Mart 2013 Cuma

Souq Waqif Doha Qatar

İş nedeniyle gittiğim Doha'da kendimi bu kadar iyi hissedeceğimi ve orayı seveceğimi tahmin etmemiştim. Kardeşim Batuhan, Suudi Arabistan elçisi ile canlı müzik dinliyoruz ve Arap kahvesi içiyoruz. Arap kahvesi çok hafif, içinde kakule ve safran var.. Ben oldukça seviyorum..
*
I went to Doha due to business, I never thought that I would feel very good and love this place. 
We are listening to live music with my brother Batuhan and the ambassador from Saudi Arabia. We are drinking Arabic coffee, which I like pretty much.. It is very light and contains cardamom and saffran. 


Beyler için yerel elbise beyaz, başlarına ise ya beyaz, ya da kırmızı beyaz kullanıyorlar. Çok zarif duruyor. The local dress for men is white, they use white or a mix of white and red for their heads.
It looks very elegant.



Yine dolunaya denk geldik
*
Again we were there at fullmoon


Parfüm ve parfüm şişeleri her yerde
*
All over they sell perfume and perfume bottles

Sanat Merkezinin mimarisi başlıbaşına bir sanat..
*
The artichecture of the art center itself is a beautiful art piece..




Bilezikleri yapan bu adamı seyretmek büyüleyici
*
It is mesmerizing to watch the bangle maker

Souq Waqif, Katar Doha için önemli bir çarşı. Kelime anlamı: ayakta durulan çarşı..Bu alışveriş merkezi geleneksel el işçiliği ürünleri, baharatlar, hatıra eşyaları satan bir yer haline getirilip yeniden canlandırıldı. Aynı zamanda çeşitli mutfaklara ait düzinlerce restorana sahip. Shisha (nargile) kahveleri de burada bulunuyor. En az yüzyıllık olan bu çarşı, çok yeni restore edilerek eski ihtişamına kavuştu.
Doha'nın en önemli tursitik merkezlerinden biri haline geldi.
Son zamanlarda Souq Wakif, sanat galerileri, etkinlikler  ve atölye çalışmaları için de önemli bir merkeze dönüştü. Tatil dönemlerinde yerli konserlere de sahne olmakta.. (kaynak: Wikipedia)

Souq Waqif (Arabic: سوق واقف) is an important souq in Doha, in the state of Qatar. Literally translated to "the standing market," this shopping destination is renowned for selling traditional garments, spices, handicrafts, and souvenirs. It is also home to dozens of restaurants serving cuisines from all over the world, as well as Shisha lounges. Although this market dates back at least a hundred years, it has been recently restored back to its original glory. It is now considered one of the top tourist destinations within Doha.

Lately Souq Wakif became a hotspot for art galleries and workshops, hosting several art galleries and events. It also hosts local concerts during the holiday seasons. (source: Wikipedia)



Sevgilerimle
*
With My Love