Greorge Micheal hayranıydım uzun süre..Ve Linda Evangelista'ya da bayılıyordum..
For a long time I was a fan of George Michael and I adored Linda Evangelista.
İlişkilerdeki temel korkular üzerine çalışıyoruz. Bugün yutulma korkusunu konuşup üzerine meditasyon yaptık..Bu konunun temel konum olduğunun yeni farkına vardım..Sizinle de paylaşmak istiyorum..
Yutulma- Anti Bağımlı'nın Durumu
Yutulma yarası taşıdığımızda yakınlıktan korkarız çünkü bizim için kontrol edilme, manipüle edilme ve talep edilme anlamına gelmektedir. Bu çocuk olarak sevginin bize sunulma şekli olmuş olabilir. Yakınlık, özgürlüğün kaybı anlamına gelmektedir. Bir yanımız yakınlığın özlemini duyarken, diğer yanımız güvensizlik içinde ve gerçek yakınlığın ne anlama geldiği konusunda bilgisizdir.
Bir ilişkiye sevgi aradığımız için girebiliriz, ama bizim bildiğimiz, hatta tek bildiğimiz beslenme kaynağı bir anlamda yalnız olmaktır. Bu doğa içinde olabilir, meditasyon yaparak olabilir, yaratıcılık içinde olmakla veya hepsi beraber şeklinde olabilir.
Derin bir yutulma korkusu taşıdığımızda biz kendimizi yalnızlıkla besler halde buluruz, enerjimizi bir yere odaklayıp belirli bir gelişim yolunu seçebiliriz, hatta içsel sessizliği ön plana çıkarabiliriz. Fakat aslında bunun altında yatan yakınlık korkusudur.. Bu; geçmişimizde sevgi almanın tek yolu yalnızlıktır deneyimimizden oluşur.
İlişikiye girer girmez saplantılı bir şekilde daha çok alan isteriz. Sürekli bizden bir şey istendiğini veya beklendiğini hissederiz. Buna 'anti-bağımlı' denir. Gölge yanı ise, sahiplenilmemiş olan yanı aynı zamanda, derinliğinde terk edilmiş ve ihtiyaçları olan bir çocuktur. Anti Bağımlı genellikle böyle birini çeker hayatına.
Anti bağımlının acı veren anlaşmazlık yaratan en bilinen stratejileri ve davranışları şu şekildedir:
1) Yakınlaşma ve uzaklaşma (hiçbir zaman tam açılmama ama karşı tarafı umutu içinde bırakacak bir enerji vermek)
2) Erişilmezlikle karşı tarafı kontrol altında tutmak
3) İhtiyacı olmadığı ilüzyonuna sahip olup kendini üstün görmek
4) Yıkıcı olmak
Anti bağımlı kesinlikle sorunun karşı tarafın kendini yeterince besleyememesinde olduğuna ikna olmuştur. Kendi yakınlık korkularının bu kalıbı oluşturduğunu göremez..
Bu kalıba sahip biri karşı taraf özellikle güçlü fikirlere, duygulara sahipse kendine odaklanamaz. Başkalarının duygularından sorumlu hisseder kendini ve pasif agresif bir tutuma girer..
Sevgilerimle..
*
This week I am attending an amazing workshop.The workshop is called Learning Love and is given bu Krishnananda and Amana. This is the second part of workshop, that has two parts in total.This part is about protecting the love and being able to go deeper.I recommend this workshop organized by Owo Kun. Now and then I would like to write about it.
We are working on basic fears in relationships.Today we talked about the fear of engulfment and meditated on it.I have realized that this is my basic fear. I want to share what I have learned and has been given to us about this topic..
Engulfment- The Anti-Dependent Mode
When we are in the wound of engulfment, we fear closeness because it represents being controlled, manipulated, demanded upon. This may be how love came to us as a child. Intimacy means loss of freedom. While we long for closeness, we are full of mistrust and have no knowledge of what real intimacy might be.
We may enter into a relationship to seek love, but our primary source of nourishment, the only nourishment we ever knew is in being alone in some way-whether it is in nature, in meditation, in creativity, or in all of these.
When we have a strong engulfment wound, we may have cultivated our ability to nourish ourselves in aloneness, to focus energy and pursue a path, perhaps even to cherish inner silence. But often, it is contaminated by our fears of closeness- it is in reaction to our early experience that the only way to get love is to be alone.
Once in relationship, we soon become obsessed with wanting more space- perpetually feeling that something is being wanted or expected of us. This has been called, the anti-dependent. The shadow side, a part which is disowned, is a deeply needy and abondened child and it is this side whom the anti-dependent attracts as a lover.
The strategies and behaviours most common to the anti-dependent which create so much conflict and pain are:
1) approaching and withdrawing (never really opening but giving enough energy to keep the other person hoping)
2) controlling through unavailability
3) feeling superior because we imagine that we are not needy
4) overpowering
The anti-dependent is fully convinced that the problem rests with the other person's inability to nourish herself alone. He cannot recognize that it is his own fears of intimacy which create the pattern.
A person having this pattern can not focus on himself when the other has a strong will and strong feelings.He feels responsible for the feelings of the other and will be passive-aggresive.
With My Love.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder