Ben bir Küçük Prens hayranıyım. Geçenlerde Ada Kitabevi'ne bir baktım, bir de ne göreyim Küçük Prens'in filmi çıkmış. Hemen aldım, bugün seyredebildim filmi. Ve sonra öğrendim ki bu kitabın yazarı Antoine De Saint Exupéry, kitabı yazdıktan altı yıl sonra Le Petit Prince adlı bir uçakla keşif uçuşu yaparken Akdeniz üzerinde kaybolmuş ve bir daha kendisinden haber alınmamış. Fransa'da 50 Franklık banknotların üzerinde Küçük Prens varmış. Hatta Facebook'ta bir sayfası bile varmış..
Bu hikayede en sevdiğim bölüm, Küçük Prens'in tilki ile karşılaştığı bölümdür.Küçük Prens'in kendi gezegeninde bir çiçeği vardır, bu gül çiçeğine baktıkça sevmiştir onu.. Ama sonra Dünya gezegenine geldiğinde güller içinde bir bahçe görür ve çiçeğinin çok da özel olmadığını düşünür ve üzülür..
Sonra tilki ile karşılaşır ve tilki ona evcilleşmeyi öğretir..Burada kitaptan bir kaç alıntı yapmak istiyorum:
...Sen, benim için, diğer yüz bin küçük oğlan çocuğuna benzeyen bir oğlan çocuğundan başka bir şey değilsin şimdilik. Sana ihtiyacım yok. Senin de bana ihtiyacın yok. Ben de senin için, diğer yüz bin tilki gibi bir tilkiyim yalnızca. Ama, beni evcilleştirirsen, birbirimize ihtiyaç duyarız. Sen benim için Dünyada bir tanecik olursun. Ben de senin için Dünyada bir tanecik olurum..
..Şuraya bak! Şu buğday tarlasını görüyor musun? Ben ekmek yemem. Buğdayın bana yararı yoktur.Buğday tarlaları bana hiçbir şey hatırlatmaz. Ne yazık değil mi? Ama, senin saçların altın rengi. Yani beni evcilleştirirsen, müthiş olacak! Altın rengi buğdaylar, bana seni hatırlatacak. Ben de başaklardaki rüzgar sesini seveceğim...
Tilki veda ederken bir de sırrını verir:
En iyi, yüreğiyle görebilir insan. Gözler asıl görülmesi gerekeni göremez.
Ve Küçük Prens artık üzülmez, kendi gülünün Dünyada tek olduğunu anlar..
Kendi gülünüzün değerini bilmeniz dileğiyle..
Sevgilerimle..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder