2 Kasım 2012 Cuma

Las Vegas

Las Vegas bir çöl üzerine yapılmış, büyükler için oyuncak şehri..Kumar makineleri havaalanında karşılıyor insanı..Bilgisayar oyunları hayata geçirilmiş gibi..Örneğin bu resim bir binanın içi, bir alışveriş merkezi..Gondolcu gerçek ve hatta Napoliten şarkılar söylüyor..
*
Bu ara yoğun bir seyahat dönemimdeyim. Seyahat çok güzel birşey, zihni rutinlerden çıkarıyor ve insanın ufkunu genişletiyor. Günlük hayatın içinde fark etsek de etmesek de, her gün gördüğümüz nesneler, geçtiğimiz yollar, karşılaştığımız insanlarla bir geçmişimiz var ve sürekli bu hatıralar zihnimizin arkasında uyarılıyor. Hoşumuza giden anılar ve gitmeyenler, bizimle yaşıyor ve bizi aynı zamanda meşgul kılarak bir güvenlik alanında tutuyor. Belirli düşünceleri sürekli tekrarlamamızı sağlıyor ve bizi bir alanda tutuyorlar. Bir de ortak bir bilincin içinde kalmamızı ve ötesini fark edememize yol açabiliyorlar.Bu bir çeşit akvaryum içindeki süs balığı etkisi yaratıyor.  
Bir seyahata çıkmak, bütün bunların ötesine geçiriyor insanı.Hele ben bu sefer yalnız çıktım Las Vegas seyahatine..Yani aşina hiçbir şey yoktu hayatımda, saat farkı nedeniyle (10 saat) rutin iletişimimden bile çoğunlukla mahrum kaldım. Hayatımdaki bir iki özel insanla arada bir mesajlajma dışında..İlk önce zihnim sıkıldı, boşlukta kaldı, ne yapacağını bilemedi..Sonrasında ise anda oldu tamamıyla..Birşeyler dönüştü, birşeyler değişti..Bir anlamda büyüdüm, olgunlaştım sanki. İlk önce kaçındığım duygularla yüzleştim, sonrasında ise onlardan kurtulmanın rahatlığı..


Sevgilerimle

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder