7 Mart 2013 Perşembe

Doğum ve Ölüm- Birth and Death

Cem Apa

Labirent ailesi olarak 2013 yılına hareketli başladık;

İki yeni doğum oldu..Özgür Akkaya ve Yetkin Erdemol'un bir kızları, Aslıhan ve Ercan Apa'nın bir oğulları oldu. Gaia ve Cem katıldılar aramıza..Hoşgeldiler..
Dün ise Niyazi Kasap'ı kaybettik..
Karışık duygular içindeyim. Kayıplarla ilgili bir sürü öğrenilmişlik var, boyut değiştirdi.Görevini tamamladı gibi.Ama bir de insan olmak var, duygulara sahip olmak..Bilmek, duymak yetmiyor, duygulardan geçiliyor.
Doğumlar, yeni başlangıçlar hepimizi mutlu ediyor. Heyecanlandırıyor.Yeni bir döngü başlatıyor..Oysa başlayan döngüler elbet bir gün bitecek. Biz hiç bitmeyecekmiş gibi yaşıyoruz. Ve bitişleri aynı şekilde karşılamıyoruz. Bir çin gilmi seyrettim: Eğer sen aradığım kişi isen (If you are the one), yönetmeni Feng Xiaogang. Başında bir boşanma seremonisi vardı, aynı bir düğün gibi..Beni çok düşündürdü..
Özgür Akkaya- Yetkin Erdemol

Tabii bir de doğumlar çoğunlukla bizim seçimimiz ve 9 ay gibi bir sürede kendimizi hazırlıyoruz. Vefatlar ise bizim tarafımızdan seçilmiyor, kabulleniliyor sadece..
Bir sevdiğimizi kaybettiğimizde neye üzülüyoruz aslında..Kendi içimizdeki bir sevgi duygusunu ve daha derine indiğimizde ölümlü olduğumuzu hatırlamak zor geliyor..Bu yaşamın bir sonu olduğunu, ertelediklerimizi, kaçırdıklarımızı, yaşayamadıklatımızı ve belki de hiçbir zaman yaşayamayacaklarımızı hatırlatıyor belki de..
Ölüm yıldönümlerinde uygulanan bir dakikalık saygı duruşunu seviyorum..O bir dakikayı iyi değerlendirirse insan o kadar çok şey sığabiliyor ki.Belki koskoca bir yaşam bir film şeridi gibi, belki bir anda yaşamına dışarıdan bakabilme, bir farkındalık..

Tuhaf bir enerjisi var ölümün..karanlık bir sis, dipsiz bir kuyu gibi..Kalpte nahoş bir duygu..Kötü birşeyler olacak hissi. Güvensizlik..Bazen bir kalp çarpıntısı..Bazen bir kabullenmişlik ile gelen her yeri saran bir karanlık , bazen de kabullenememenin öfkesi, isyanı..O duyguya verdi mi insan kendini, düşüyor o dipsiz kuyuya..Gülmeyi, gülümsemeyi unutuyor bir süre..O an oradan hiç çıkamayacakmış gibi geliyor insana..
O kuyuda iken, dibine kadar yaşamalı o karanlığı, izin vermeli, geçirgen olmalı..O hiç bitmeyecekmiş gibi geçen sürecin ardından, birden hiç sebepsiz bir kahkaha, olmadık bir anda yükselene kadar..O kahkahayla yeniden bir doğuş yaşanıyor adeta.. Yeni insan daha olgun, daha anlayışlı, daha duyarlı, daha az kırıcı oluyor.. Yüzeyselliğini bir nebze teslim ediyor ölüme..Derinleşiyor hayata karşı..

Nur içinde yat Niyazi, Seni seviyoruz..
Niyazi Kasap

Sevgilerimle

*

As the labyrinth family we started the year 2013 with some happenings. We had two new births.  Özgür Akkaya and Yetkin Erdemol are now blessed with a new born girl , Aslıhan and Ercan Apa with a new born boy. Gaia and Cem joined us..
Yesterday we have lost  Niyazi Kasap..
I am in a state of mixed feelings. We have learned a lot about death. It is a transition, he has completed his task in this dimension etc. But at the same time we are human and we have feelings. Although we have knowledge and listen it is not enough..We are going through emotions..
New births, new beginnings make all of us happy and gives excitement. A new cycle starts. What starts will have to finish too..But we live like there will be no end at all. We can welcome endings the way we welcome beginnings. I watched a Chinese movie: If you are the one by director Feng Xiaogang. There is a divorce ceremony in the beginning like a wedding ceremony, which made me think a lot..

Most of the time we choose for the births and we prepare ourselves for 9 months..Death is most of the time not chosen by us..It is only a fact that should be accepted.
Why are we sad when we loose someone we love.. We loose the love to an object that we created inside of us and when we go deeper it is hard to accept that we are mortal. The fact that this life has an ending, what we have postponed, what we have missed, what we could not live and maybe will never be able to live are remembered in the process.
I love the tradition of 1 minute silence as respect on death anniversaries. If one can make well use of thşs one minute so many things can fit into it. Maybe a whole life the way it is been lived as a movie, maybe a possibility to look at your life from the outside, an awareness..

Death has a weird energy. It is like a dark fog, a deep well. An unpleasent feeling in the heart. A feeling that bad things will happen..Insecurity. Sometimes a beat in the heart. Sometimes a darkness that covers everything after acceptance..Sometimes anger, rebelling feelings coming with non acceptance..If one surrenders to these feelings, one falls deeply into the well.One forgets to smile or laugh for a while..
If one is in the well, one should be permeable, one should allow the darkness and go for it..Although it looks like, it will never end.. A moment comes, when a laughter arises without a reason on an unexpected moment. With this laughter one is reborn in a way..The new person is more mature, more understanding, more sensitive and one becomes less of a heartbraker. The superficialness is in a certain grade given away to death..One deepens in the attitude towards life..

Niyazi may God's compassion be with you..We love you

With My Love


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder