1 Ağustos 2014 Cuma

Unavailable - Müsait Değil



Hani ilişkiler vardır. Bir durup muhasebe yaptığınızda çok az paylaşılmışlık vardır. Ne o kişinin yanında en açık en kırılgan tarafınızdan ağlamışsınızdır, ne de o size tam da o anda sımsıkı sarılmıştır.  Ne bir tatile gitmişsinizdir beraber, ne de beraber bir çılgınlık yapıp, aniden geceyarısı estiği için beraber dışarı çıkıp bir bankta yıldızları seyretmişsinizdir. Ne o hastalandığında yanında olmuş, ne de tek bir çocukluk anınızı paylaşmamışsınızdır. Aranızda doğru dürüst bir iletişim bile yoktur.
Ama takılı kalırsınız, aklınızı oyalar.. Yazılan bir kelimeye, söylenen bir söze uzun uzun odaklanır, binlerce anlam yüklemeye çalışırsınız. Çünkü elinizde başka malzeme yoktur. Olmayanı hayalinizle, belkilerle, acabalarla, olasılıklarla süsler birşey varmış gibi yaşarsınız. Tam da tükendiğiniz, daha fazla üretmediğiniz anda karşı taraftan bir hareket gelir.. Bir küçük hamle.. Ama sizin için yeterlidir, tekrar üzerinde uzun uzun düşünülecek, muhakeme edilecek, yorumlanacak, hayal kurulacak bir malzeme oluşmuştur. .. Ve bu böyle devam eder gider. Kendi kendinizle siz bir ilişki yaşarsınız..

İşte o an farkındalık ışığını yakma zamanı gelmiştir. Niçin müsait olmayan biriyle bir ilişkidesiniz? Siz niye müsait değilsiniz? Neden bu düzeyde bir ilişkiyi tercih ediyorsunuz? Ne oldu da, kimseyi yakınınıza almamaya karar verdiniz? Acaba gerçek anlamda sevilebilir olduğunuza mı inanmıyorsunuz? Ya da terk edilen olmaktan mı yoruldunuz? Sorumluluk dengesizliği olan bir ilişkide ezildikten sonra mı vaz geçtiniz? Aldatıldınız mı? Başkasını bulamayacağınızı, karşınızdakinin Hint kumaşı olduğunu mu düşünüyorsunuz? Kendinizi bir ilişkinin meydan okumaları ile baş edebilecek kadar güçlü mi hissetmiyorsunuz? Yakınlık yerine seksi mi tercih ediyorsunuz? İmajınızın arkasına mı saklanıyorsunuz? vs...

Kalbinizdeki yaraları iyileştirme zamanı gelmiştir belki.. Kim bilir?

Sevgilerimle

*
There are the kind of relationships, in which when you look back there is very few sharing. Neither did you cry from your most open and vulnerable heart nor did  your partner at that very moment give you a hug. Neither did you share a holiday together, nor did you share a moment of blissful insanity like deciding in the middle of the night to go out and watch the stars from a bench. Neither where you there when he/she was sick, nor did any of you share a childhood memory. In fact there is not even decent communication with each other.

But you stay stuck, your mind is busy with it. You focus on a word that is written or a word that is said for a long time and try to give it hundreds of meanings. Because there is no other material available for you. Whatever is missing, you make it up with your imagination, with maybe's, what if's?, possibilities and live it through as it was a real relationship. At the very moment when you run out of ideas and can not nurture your imagination anymore, your partner will make a step. A tiny step towards you. This will be enough for you, again there will be something to think about, to contemplate for hours, to imagine..And this will go on like this. You with yourself have a relationship..

This is the very moment when it is time to lid the light of awareness. Why are you in an unavailable relationship? Why are you unavailable? Why do you prefer this kind of a relationship? What happened, which make you decide to have no one ever close to you? Do you maybe believe that you are not lovable? Are you tired of abandonment and lost your hope? Did you give up after you where demolished in a relationship with huge responsibility imbalance ? Did someone cheat you? Do you think that the other is all you can ever find? Do you prefer sex instead of intimacy? Do you think that you are not strong enough to go through the challenges of a relationship? Are you hiding behind your image? etc..

Maybe it is time to heal your heart..Who knows?..

With My Love

22 Temmuz 2014 Salı

Kalbinizi Açık Tutmak - To Keep Your Heart Open



Kalbinizi açık tutmak..Her türlü bilinmeyen, beklenmeyen davranışa rağmen olası mı?
Birine açıyorsunuz kalbinizi, tüm saflığınız, masumluğunuzla..
İkiniz de farklı ilişki kültürleri, yaşanmışlıklar, beklentiler, yaralar ve olgunlaşma evrelerinden geçerek birbirinizi buluyorsunuz. Tarif edemediğiniz, sizden öte birşey sizi o kişiye çekiyor. .
Müthiş bir mutluluk, haz, aşkınlık hali hissediyorsunuz..Ona dokunmak, ona bakmak, onu dinlemek içinizde bahar çiçekleri açtırıyor..Tüm dikkatinizi ona veriyorsunuz, giderek daha fazla onu düşünüyor, onunla fiziken bereber olmadığınızda da bir yanınız hep onunla olmaya devam ediyor. Hayaller kuruyor, onu içinizde büyütürken tüm Dünya'yı tüm renkleri ile de daha yaşanası hissediyor, daha uyumlu ve anlayışlı oluyorsunuz..
Sonra bir söz, bir davranış..Belki niyet iyi olsa da, sadece farklı bir 'dün' nedeniyle sarf edilmiş, bir anda sizi tepetaklak edebiliyor. Sizin 'dün'ünüz o söze davranışa farklı bir anlam yüklüyor, belki onunla birlikte tüm korkularınız tekrar kendini hatırlatıyor. İçinize bir şüphe kurdu düşüyor ve sizi kemiriyor..
Belki sarf edilen bir kelime, sizde en az yüz soru doğuruyor.. Andan koparıyor, büyüyü bozuyor..
Ben o noktada daha önce bir şey olmamış gibi davranır, bir düzeyde yok sayar, ama için için donar ve zamanla birşey hissetmez hale gelirdim. Sonra da ilişkiden kaçardım. Aslında yaptığım şey, kalbimi kapatmakmış..Kalbim kapanınca, hissedemez olunca da kalmamın anlamı kalmazmış..
Tam da o noktada durup içime dönüp, bir es verip duygularıma bakabildiğimde, bunları karşı tarafa aktarabildiğimde fark ettim ki kalbim tekrar açılıyor.. O hisleri tekrar buluyor. Ama bunu ifade etmenin de bir riski var, karşı taraf kaldırabilir mi? Söylediklerim onda ne tetikliyor? O da bunları ifade edebilecek kadar açık kalmayı istiyor mu? O kaldıramayıp gider mi? Ben içimdeki hassaslığı, incinebilirliği karşı tarafın da içindeki hassas alana özen göstererek söyleyebilecek miyim? Kendimi ifade edebilmeyi becerecek miyim?
Bütün bu kargaşıyı yaşıyorum. Ama anladım ki, tek şansım bu .. Bu riski almadan, bu adımı atmadan ben orada duramıyorum.. Kalbin açık kalabilmesi için ifade edebilmeliyim. Sağlıklı bir ilişkide, karşılıklı güven, saygı ve sevgi alanını koruyarak soğan katmanları gibi içimizin derinliklerine yolculuk yapabilmeli, bunu paylaşabilmeliyiz. Kendi içimizin derinliklerine inmek bizim sevgimizi büyütüyor. Birlikteliği anlamlı ve derin kılıyor.
Kalbin donduğu yerde, ilişki bağımlılık ve alışkanlıklarla devam eden parıltısını yitirmiş bir elmasa benziyor..Kolay mı ? Bence değil.. Ama güvenlik alanında kalarak kim hayat coşkusunu koruyabilmiş ki..

Sevgilerimle..

*
To keep your heart open.. Is it possible with all the unknown, unexpected  factors ?
You open yourself up to someone with all your heart and your innocence..
Both of you come from different backgrounds, relationship cultures, expectations, wounds, experiences and maturity levels and find each other. Something beyond you, something you can not put into words attracts you to the person.
You feel incredibly happy, blissful, a state of transcendence..Touching, listening, looking to the person will blossom flowers in you. you give your full attention to the person, the person takes more and more place in your thoughts. Even if you are physically not at the same place, a part of you remains always together with the person. You start daydreaming, while you make the person grow inside of you, you feel that the world is more of a beautiful place with all it's colors. You become more understanding and harmonious.
Than with a word, or a behavior .. Although the intention is good, being said or done just because of a different 'yesterday' can make everything go upside down. Your 'yesterday' interpretes this gesture differently, maybe all your fears come back..A worm called doubt starts to eat you up.
Maybe a word used can cause a havoc of hundred questions in you. Tear you away from the moment and break the spell.

At that very moment I was behaving like nothing happened, neglect my own feelings, freeze inside and in time I was not able to feel anymore. Afterwards I was running away from the relationship. Actually what I did was closing my heart down. With a closed heart the relationship did not have a meaning anymore and ı could not stay there..

But exactly at that very moment when I look inside, take a moment to connect with my deep feelings and when I am able to communicate what happens through, I realized that my heart opens up again.
I can find the feelings again.
There is a risk in expressing these feelings. Can the other hold the space for this? What does what I tell the person trigger in them? Is the person eager to also communicate through whatever is happening with them? Or will the person not be able to stay and leave? Am I able to speak my vulnerability through in a way that I am respecting and taking care of the other person's vulnerability? Will I be able to give the message in the right way?
I go through all this havoc. But I understood, this is my only chance. I can not stay there when I do not take the risk and make the step. In order to keep my heart open , I need to express myself. In a healthy relationship, we should be able to open up to our innermost core and express it to the other person layer by layer in a space which is safe, respectful and loving. To go inside our own depths makes our love grow. It also makes the relationship meaningful and gives depth.

When the heart is frozen, the relationship continues due to co-dependency and habit and looks like diamond, which has lost it's shine and glamor. Is it easy? According to me .. No..But who was able to keep the joy of life while staying in a comfort zone?

With My Love

4 Temmuz 2014 Cuma

Kurban - Victim




Kurban arketipi birçoğumuzun sahip olduğu bir arketip. Bakın bana bunu yaptılar ve bunu yaptıkları için ben haklıyım ve ben mağdurum.. Karşı taraf  kötü, ben ise masumum.. Kurbanı oynayanlar, sürekli aynı hikayeye takılır durur, affedemez ve ötesine geçemez. Ben bu rolü uzun zaman oynadığım için iyi bilirim..Aslında kurban, hiç de daha iyi olan, haklı olan değildir..Karşısındaki kişinin, tüm iyi yönlerini bir anda fırlatmış, gördüğü karanlık bir yanına odaklanmış, affetmeyi bilmeyen, öfkesini, intikamını mağdur kimliğinin altında gizleyendir..Üstelik manipülatif bir şekilde herkesi de kendi tarafına çekmeye çalışır, karşısındakiler ise enerjilerinin çekildiklerini, rahatsız olduklarını hissederler, vicdanları ile oynandığı için bir yandan suçluluk hissederler ve kurbanı onaylarlar..
Bazen gerçekten büyük bir travmanın parçası olmuştur, bu doğrudur..Yani gerçekten kurbandır..Yardıma ihtiyacı vardır ve yaralıdır. Çok büyük travmalara sahip olan ve yenen insanlar tanıyorum ve onlara saygı duyuyorum. Burada kurban olup sonrasında kurban arketipinde kalanları ele alıyorum. Kurban arketipindeki kişi  bunun ötesine geçemez..Aynı plağı tekrarlar durur ve o durakta yıllarını geçirir. Ben masumum, onlar suçlu kimliği hoşuna gider..
Bazı senaryolarda ise kendi yaratımının sorumluluğunu almaz. Bu senaryoda benim payım neydi diye bakmaz. Alması gereken dersi almaz. Bir çocuk olarak kalır. Bunun ötesine geçemeden yıllarını ve hatta ömrünü geçirenler bir var..
Bence hiçbir şey bu hayatta bize verilen muhteşem yaratım gücünü, muazzam mucizeleri yok saymaya değmez. Yaşam coşkusunu ve hafifliğini reddetmeye değmez..Evet bazen kendi kendimize çıkamıyoruz oradan ve bir yardıma ihtiyaç duyuyoruz.. Ama niyet ettiğimizde bütün kapılar bize açılıyor ve bir seçimle, bükülmez bir niyetle hızla bir çok şey değişiyor..
Rolde kalmak da bir seçim, çıkmak da bir seçim..Herşey her zaman olması gerektiği gibi ve mükemmel..
Sevgilerimle

*
The victim archetype is an archetype, which most of us have..Look what they did to me and because of this I am wronged and I am right. The other is bad and I am innocent. People, who choose for the victim role will be wrapped up in the same story over and over again, can not forgive and step ahead.
I have played this role for a long time, therefore I know. The victim is not the better one or the one that is right actually. The victim is the one, who after it saw a dark side of the other person, forgets all the good parts and hides its anger, rage and revenge behind the role of the sufferer. The victim manipulates everyone to be on their side, the others feel that their energy is pulled down, but it plays with the common sense of the people and they feel they need to approve the poor sufferer.
Sometimes, they really have been traumatised and they are right. They really are victims. They need help and they are wounded. I know people who had big traumas and where able to heal them. I really respect them. Here I am writing about people who like the victim archetype and enjoy remaining in it, who are not able to go beyond. They tell the same stories over and over again and stay at the same spot for years. They like their identity of being innocent and the others remaining guilty.
In some scenarios they don't take their own responsibility of creation. They don't look at how they have created whatever happened. Don't get the lesson they need to take and remain as a kid in a way. There are victims who remain a poor sufferer for years, even for a lifetime.
In my opinion, nothing is worth discounting our amazing force of creating and rejecting all the miracles which could come our way. Nothing is worth to exchange your joy of life and lightness for. Yes, sometimes we are not able to go beyond on our own and need help.. But with intent all the doors open. Only with choice and unbending intent everything changes rapidly..
It is choice to stay in the victim role and it is  a choice to go ahead..Everything as always is as it should be and is perfect..
With My Love

2 Temmuz 2014 Çarşamba

Daha Derine..To Go Deeper



.. Ve bir gün biri gelir..Her zaman alıştığınız güvenlik sınırları içindeki yaklaşımınıza izin vermez. Daha derinde içinde neler oluyor diye sorar ve pes etmez. Size kendinizi açmanız için yeterli güven ve alanı sağlar.. Hiç yaşadınız mı?
Ben bunu deneyimleyecek kadar şanslı oldum. Ve o güvenlik sınırlarını o kadar uzun süredir korumuşum ki, ardındakini ben bile tanımaz olmuşum. Aslında ne hissediyorum, ne var içimdeyi bulmam zor oldu. Yoğun bir duygu seli, çok şeyi içeren..Ama söze dökmekte, kendimi anlamakta zorlandığım. Ancak oradan çıkıp mesafe aldığımda, uzaktan baktığımda daha net görebildiğim..
Sevgi, mutluluk gibi güzel duyguların içine bulanmış utancım, korkularım, güvensizliklerim. Hepsi içiçe geçmiş öyle bir paket olmuş ki ben bile içinden zor çıkar olmuşum. Hani yün yumakları vardır, çözmesi çok bilinmeyenli denklem gibi olan..Hangi ip hangi iple bağlantılı, önce neyi ele almam gerek çözülsün diye incelediğimiz..
Oraya girdiğimde ise, merkezimde kalmak zaman zaman zor oluyor.. Yün yumakları çözülüyor, ama çözülürken o korkulan duygular en yoğun bir şekilde yeniden hissediliyor..Reddedilme korkum, istenmeme korkum, terkedilme korkum.. O kadar çok, o kadar yoğun..Halbuki alıştığım sınırların içinde ne kadar mükemmel, ne kadar birçok şeyi aşmış duruyordum..Yalan mıydı? Hayır değil, sadece bir sonraki katmanda ilgi bekleyen bir başkası var..Derine indikçe bir başka sen..Bilmem daha kaç katman var, özüme varmak için..Ama güvenlik alanının ötesine bakacak kadar cesareti olanların yaşam coşkusu taptaze..Ve buna değer..
Sevgilerimle

*
..And than one day someone comes..And doesn't allow you stay in your so familiar comfort zone..Asks you, what is there deep inside you and doesn't give up until you answer. Provides you the space and the safety to open up to something deeper in you..Did you ever have this experience?..
I have been lucky enough to experience this. I have been maintaining my comfort zone for such a long time, that even I didn't know who was behind the walls..It took me quite some time to undersatnd what I feel and what is inside me..A very intense emotional flood, containing a whole package..It was difficult to put it into words, to understand myself..Only later, when I was able to take a distance I could see what was happening more clearly..
Beautiful feeling like love and happiness where mixed with my shame, fears and insecurities. So intertwined that even I had difficulties to go through it..Like balls of wool, which are inextricable..Which string is connected to the other and do I need to follow to unwind the mess..?
It is possible to resolve it, but you go through all your fears in an intense way. My fear of abandonment, my fear of rejection, my fear of not being wanted.. So intense, all of them at once..
And I was so excellent and beyond all that in front of my comfort zone...Was it a lie? No..There was just another me, waiting in an other layer...The deeper you go, you will find other you's..I don't know, how many more layers to go, in order to reach my essence..But if you are courageous enough to go beyond your comfort zone, your life force will be fresh, very fresh..And it is worthwhile..
With My Love

19 Haziran 2014 Perşembe

Ruhun Buluşması - Meeting a Soul



Her ilişkinin , her karşılaşmanın bir mesajı vardır. Sizi bir sonraya taşır, belki minik bir karışla, belki büyük bir adımla.. Bu mesajı karşılıklı alıp verebilmek, karşılıklı ruhen buluştuğunuzu hissetmenizle olur. Kalbinizi açıp ruhunu gördüğünüzde, o da sizin ruhunuzu gördüğünde..Bir şey dönüşür..Birbirinizi öteye taşırsınız..Bir an bir sessizlik olur, o sessizlik sanki bir asır sürer. Saatlerce konuşsanız iletemeyeceğiniz kadar derin birşeyi alır verirsiniz. Sözler yetmez anlatmaya..O bir an içinde, tüm yaşanmışlığınızı, öğrenmişliğinizi, ruhunuzun hediyesini verirsiniz karşınızdakine, onun da kalbi açıksa, gözlerinizin içine bakma cesareti varsa o da verdiğinizi alır ve size de kendi penceresini sunar..O buluşmada, ne kadar bir arada kalacağınız, ne kadar süreli bir yolculuk yapacağınız tüm dürüstlüğü ile yazılıdır. Okursunuz, izin verirsiniz. Sevgiyle büyürsünüz giderken birbirinizden, birşey eksilmiş gibi değil, bir şey genişlemiş büyümüş gibi..
Eğer ruh gözünüzü açıp, dokunamamışsanız karşılıklı, birşeyler eksik kalır..Perdelerin arkasında noksan kalır..Bir arada da olsanız, uzaklaşsınız da birbirinizden yalnızlık ve noksanlıkla kalırsınız..Tamamlamaya çalışırsınız..Milyonlarca kelime eder, ama birbirinize yabancı kalırsınız. İlişki ilerliyorsa, aynı buluşmaların tekrarı gibi bir gün, binlerce günün aynısı olabilir..İçinizdeki boşluk, bedenlerin arasında uzaaar giderrr..

Sevgilerimle

*

There is a message in each encounter. It carries you to the next moment, maybe just a hand span wide, or with a huge step..In order to be able to receive the message mutually it is essential that the souls meet..If you open your heart and see the other's soul, and if the other also is able to look into your soul.. Something transforms. You carry each other to the beyond.A  moment of silence will be there, this moment will feel like eternity. You will give each other something coming from a deep place, which can not be given even if you speak for hours. Words are not enough to tell this..In that one moment, you give all your life, whatever you learned, the gift of your soul to the other, and also if his/her heart is open , if there  is the courage to look into each others eyes mutually you both give and receive and see life from each others windows.In that meeting, in all its honesty, it is written how long you are meant to stay together, how long the journey together will be..You read it and you allow it to happen. You grow in love, and feel like an expansion and not something lacking when the time has come to leave each other.
But if your souls eye is not open, if you could not touch each other from a soul level.. something will be lacking..Behind the curtains something will be missing..It doesn't matter whether you stay together, or you go away from each other you will feel the lack.. You will try to complete it. You spent millions of words but stay strangers to each other.If in this case the relationship continues, the meetings will be a repetition of the same over and over again. The emptiness, the hole inside you will expand between the bodies...

With My Love

12 Mayıs 2014 Pazartesi

Yaratım Frekansı - Frequency of Creation




Son zamanlarda dikkatimi daha çok çeken birşey var. Yarattığınız andaki duygunuza dikkat edin. İçinizden istediğiniz bir şeyi düşündüğünüz, tasarladığınız, yazdığınız andaki duygularınıza bir bakın. Ya da ne kadar kalpte, ne kadar zihindesiniz ona bakın.. Yaratımınız fiziksel hayata geçtiğinde, size hissettireceği duygu bu olacak çünkü..Tam o alandan, o frekansa uygun bir yaratım çıkacak karşınıza..

Kalbinizin coşkusunun en güçlü olduğu alandan gönderin yaratımınızı ki, coşkunuz katlanarak artsın derim..

Sevgilerimle

*
Recently, there is something, which caught my attention. Be aware of your state of emotion at the moment of your creation. Whenever you think, design or write about  something that you want, watch how you feel. Or be aware of how much you are in your heart or how much you are in your mind..
Because this is what it is going to feel like, when your wish is granted. You have been creating from a certain frequency, the physical aspect of your creation will be in the same frequency.

What about creating from a place where your heart is full of joy, so that your joy can be multiplied..

With My Love

Inna Segal Türkiye Mektubu- Turkey Letter Inna Segal





Türkiye’nin açık kalpli insanlarına ;

Ülkenizi ziyaret etmek ve size bedeninizin inanılmaz bilgeliğini keşfetmek için fırsat sunmak benim için büyük bir zevk.
Benim yeteneğim, bedeninize bağlanmanın, iletişim kurmanın kompleks yapısını anlamak ve bedeninizi ‘son derece kolay’ yöntemlerle iyileştirmek.
Bunu yapabiliyorum çünkü genç yaşlarda beni yatağa düşüren bel ağrısı, sedef hastalığı ve sindirim sorunu gibi hastalıklarımı iyileştirdim.
İnsanların bedenlerinin içini, auralarını ve enerji alanlarını görmek gibi bir yeteneğimin olduğunu keşfettim.

Son 8 yılda Dünya çapında seyahat ettim ve insanlara bedenlerini nasıl iyileştirebileceğini ve hayatlarını nasıl dönüştürebileceklerini öğrettim.
Benim eğitimini verdiğim workshop sizin içsel bilgeliğinizin mesajlarını nasıl okuyacağınızı anlamaya olanak veren iyiliğiniz’e yaptığınız bir yatırımdır.
Seyahat programım çok yoğun olduğundan bu workshop ile iyileşmeyi öğrenmek sizin için güçlü bir fırsat.

Workshoplarda daima insanların mevcut ve gerçek sorunlarına dayalı eğitim veriyorum.
Bütün workshopların insanlara gerçekten yardımcı olmak için eşsiz olarak tasarlanmasının nedeni budur.

Biz negatif inançları dönüştürme, sınırlayıcı duygular ve hücresel düzeyde atalarımızdan gelen DNA kayıtları üzerinde çalışıyoruz.
Sezgisel enerji ile bağlantı kurmayı öğrendikçe ve onunla çalıştıkça önsezileriniz artacak, renklerle iyileşmeyi keşfedecek,
sinir sisteminiz üzerinde çalışmayı ve daha bir çok şeyi öğreneceksiniz.

Bu workshop oldukça pratik öğretiler içeriyor ve sağlık durumunuzu iyi anlamda değiştirecek
Hayatınızda büyük ve derin bir değişiklik yapmak için sabırsızlıkla bekliyorum.

En içten sevgilerimle,
Inna




INNA SEGAL 17-18 MAYIS BEDENİN GİZLİ DİLİ SEMİNERİ – İSTANBUL

·        Inna’nın Dünya çapında ödüllü ‘Bedenin Gizli Dili’ kitabı Kampa Workshops tarafından Pupa Yayınları aracılığı ile Türkçe’ye çevrilmiştir. Kitabı isterseniz size gönderebiliyoruz. Kargo masrafı dahil 25 TL.. 

Seminerle ilgili bilgi almak için aşağıdaki numaralardan irtibata geçebilirsiniz:
              İletişim:  +90 538 354 44 49  info@kampaworkshops.com  




*

To the open hearted people of Turkey,

It is my great pleasure to visit you wonderful country and offer you an opportunity to discover the incredible wisdom your body has to teach you.

My talent is to make the complex understanding of connecting, communicating and healing your body extremely simple. I am able to do that because after healing myself at a young age from debilitating back pain, psoriasis and digestive problems, I discovered that I have a gift of seeing into people's bodies, auras and energy field.

Over the last 8 years I have been travelling around the world teaching people how to heal their bodies and transform their lives.

The workshop I teach is an investment into your well being as it allows you to understand how to receive messages from your inner wisdom and heal.

As my travel schedule is very busy this is a powerful opportunity for you to learn from me in your country.

In the workshop I always tune into all the people who are present and teach based on what the real issues are. This is why each workshop is uniquely designed to help those that are there.

We work on transforming negative beliefs, limiting emotions and cellular and ancestral memories. As well as learning to connect to and work with Divine energy, increasing your intuition, discovering colour healing, working on your nervous system, and much more.

This workshop is very practical and will change your health.

I look forward to making a real difference in your life.
With love Inna



All the best, love Inna