5 Şubat 2013 Salı

2. ve 3. Çakralar - Second and Third Chakras




2. ÇAKRA
(Kuyruk sokumu çakrası)

Kişinin ikamet ettiği yer anlamına gelir. Dalak, pankreas ile bağlantılıdır. Bedende bulunduğu bölge cinsel organlardır. Bedendeki şuursuz faaliyetler, cinsel dürtüler ve düşük seviyeli ilişkiler ile ilgilidir.

YETENEK: Yaratıcılık

RENK: Portakal rengi

GÖLGE DUYGULAR: Aşırı uca gitme, suçluluk

ELEMENT: Su

ÇAKRA ALGILAMASI: Duygusal

BİLGİNİN YAPISI: Duygusal his;neşe, korku, öfke

MEDİTASYON PRATİĞİ: Esenliğin rahatlatıcı duyusu üzerine meditasyon

Aurik düzeylerde şuurun ifade edilişi: Duygusal düzey

Şuur ifadesi: Kişisel duygular

Affirmasyon: Duygusal olarak hissediyorum

ASTROLOJİK BURÇLAR VE GEZEGENLER:

Yengeç/Ay: Duygu zenginliği, alıcılık, verimlilik.

Terazi/Venüs: Kişinin kendine ilgi göstermesi, eş olma temelinde ilişkiler, bedensellik, yaratıcılık.

Akrep/Pluton: Bedensel arzu, cinsel birleşme sırasında kişinin, egosunu terk ederek kişiliğini dönüştürmesi.

İnsanlığın büyük bir çoğunluğu için cinsel enerji doyum sırasında yüklenir ve boşalır. Bu hareket bedeni enerji ile doldurur ve bir enerji banyosuyla yıkar, beden sistemini tıkanmış enerjiden, atık ürünlerden ve derin gerilimden kurtarır. Cinsel doyum kişinin fiziksel esenliği için önemlidir. Cinsel birleşme yolu ile sağlanan derin birleşmedeki ortaklaşa terk ego ‘’ayrılığını’’terk etmek ve birliği deneyimlemek için insanlığın sahip olduğu ana yollardan biridir. Sevgiyle ve eşinizin kendisine, özgürlüğüne saygı duyularak yapıldığında fiziksel düzeyde içsel evrimleşmeye ait eşleşme dürtülerini ve ilahi olanla birleşmeyle ilgili derin ruhsal özlemlerin birleşiminden oluşan kutsal bir deneyimdir. İki insan varlığının hem ruhsal hem de fiziksel unsurlarının birleşimidir. Kasık merkezindeki blokajlar, kendini açık tutamayan ve eşinden cinsel beslenme alamayan bir kadının fiziksel doyum yaşamasını önler, cinsel organıyla bağlantı kuramaz ve cinsel ilişkiden zevk alamaz, ayrıca saldırgan olabilir. İlişkide üstte olmayı ve hareketlere hakim olmayı isteyebilir. Her zaman kontrolü elinde tutmak istemektedir. Sağlıklı ilişkide ise bu değişir, kadın bazen aktif bazen kabul edici olmak isteyebilir. Eşinin nazik ilgisi ve kabulüyle, kadının kasık çakrası zamanla ve yavaşça açılabilir(Burada cinsel ilişkide sadece vermek ve almak arasındaki dengesizlikten bahsediliyor).

Erkeğin kasık çakrasında blokaj varsa erken doyum ya da ereksiyon olmama durumu görülür. Tüm cinsel vermekten korkmaktadır ve bunu tutar, enerji akışı sekteye uğrar, tıkanık ya da geriye doğru, kuyruk sokumu çakrasına doğru yönelir. Doyumda, enerjiyi penis yerine, sırttaki 2. çakradan bırakır, bu da bazen acı verici olur ve kişiyi ilişkiden soğutur. Çoğu kez ‘’sahte’’ çözüm, bir diğerini suçlamak veya bir başka eş aramak şeklinde olur. Sorunun kökünden kaynaklanan ve imgeleri kazıp çıkartma yoluna kadar sürüp gider.

İki insan birbirini suçlamak yerine zorluğu kabul eder ve sevgi vermek üzerinde yoğunlaşır, eşine anlayış ve destek gösterirse sorun kolayca halledilir. Bu zaman ve sabır ister, karşılık beklemeden gerçek vericiliği gerektirir. Derken, suçlamaları bırakıp sevgi vermekten karşılıklı güven ve saygı doğar, cinsellik de güç kazanır ve olumlu bir deneyim haline gelir.

2. çakra, arzu, ihtiras, ikicilik, kutupsallık, hareket, değişim ve yaratıcılık ile ilgilidir. İçimizdeki pek çok çekişmeyle ilgilidir. Bu merkezdeki titreşimler olumlu olduğunda yaşam renkli, canlı ve derin bir anlama sahip olur. Tıkalı olduğunda yaşamı da neşesiz, boştur ve dünya ona yorucu ve sıkıcı gelir. Ürememiz hakkında karar verme yeteneğine sahip olmamıza rağmen bilinçli olarak çocuk sahibi olma düşüncesini kabul ya da reddeden tek türüz.

İnsanoğlu, cinsel anlamda bilince sahip tek yaratıktır ve bunun sonucu olarak ta dünya üzerindeki cinsel anlamda belki de güvensiz yaratıklarız.

Dünyada geçirdiğimiz bu sınırlı zamanda ne yapacağımız hakkındaki kararımız, yaratıcılık konusundaki yapabileceğimiz en büyük çalışmadır. Bu kararı her gün, hayatımızın her anında tekrar gözden geçirmemiz gerekir. Genelde insanlar yaratıcılığı sanatçılarla bağdaştırırlar;gerçekte ise, yaratıcılık herkesin doğuştan gelen hakkıdır.

Şimdi ve burada yaşamak, sizi neyin mutlu ettiğini bulma ve sonra da yaşam yolunu izleme eylemidir.

Yaratıcı bir hayat yaşamak için yanlış yapma korkumuzu yenmemiz gerekir. Yaratıcılıkla ilgili olan 2. çakramızı geliştirmenin iyi bir yolu bedensel çalışmalardır. Beden uyumlu çalıştığında huzur vardır. Fakat bedenin herhangi bir parçası bedenin ritmini bozacak biçimde uyumsuz çalışıyorsa o zaman rahatsızlık görülür. Rahatsızlık, bedenin uyumsuz bir biçimde çalışmasından, ritmi kaybetmesinden başka bir şey değildir.

2. çakradaki rahatsızlıklar: regl döneminin sorunlu gedmesi, kısırlık, böbrek ve mesane ile ilgili sorunlar, prostat kanseri, yumurtalık kanseri, hormonal dengesizlikler.

Suçluluk, ’’ben şundan daha değersizim’’ düşüncesi ile özetlenebilir. İnanç, birisinin size söylediği, suçluluk ise sizin kendi kendinize söylediğiniz bir şeydir.

İlişkilerde en sık rastlanan sorun para ve cinselliktir. Para ve cinselliğin yuvası olan 2. çakrada gereğinden fazla suçluluk duygusu vardır. Paranın hayatımızda doğal bir şekilde akmasına olanak tanımamızın ne kadar önemli olduğunu kendinize hatırlatmanın pratik bir yolu bolca su içmeyi hatırlamaktır. Eğer kendinizi para ile ilgili olarak korku ve suçluluk hissederken bulursanız, yeterince su içtiğinizden emin olmalısınız. Her şey yaratıcı tarafından yaratılmıştır: paramız, ailemiz, her şey. . .

Eğer zenginliği her şeyin bol olduğunu düşünmek olarak görüyorsanız, hayatınızın her gününde zengin olursunuz.

Yaratıcılığımızı kullanarak çevremizde bizi saran imajları seçmek farkındalığımızı geliştirir. Çevrenizin farkında olun. Cinselliğiniz konusunda farkındalık eylem size kalmış bir şeydir, suçluluğunuzu arkanızda bırakın, bunun yerine kendinizi inceleyin.

Suçluluğun bir amacı vardır, tıpkı öfke, korku ve acının kendine özgü yeleri olması gibi suçluluk duygusunun da bir yeri vardır. Suçluluğun size bize uyarı olmasına izin verin, eğer uyarı olarak kullanmazsak içimizde iltihaplanmaya başlar ve bizi yaratıcılığımızdan yoksun bırakır.

Eğer bir konuyu öğrenmek istiyorsanız onu okuyun.

Eğer bir konuyu anlamak istiyorsanız onu inceleyin ve o konuda ustalaşmak istiyorsanız onu öğretin.

Yoğun suçluluk ve keder duygusu, kendinden nefret etmenin uç aşamasıdır. Bu, asla yeteri kadar çekici, yeteri kadar akıllı, yeteri kadar iyi olmadığımızı söyleyen bir sestir.

Hayatınız boyunca yaratıcılığınızı kullanma şansı bulabileceğiniz pekçok şeyle karşılaşacaksınız, hiç bir zaman başlamak için geç değildir, seçim size kalmıştır.

Sonuç olarak üreme organlarımızın bulunduğu bölgede yer alan 2. çakra içimizdeki yaratıcılık yeteneğini bulduğumuz yerdir.



3. ÇAKRA
(Göbek çakrası)

‘’Mücevherler şehri’’ anlamına gelen Manipura da denilir. Hükmetme, ben merkezci duygular ve kendi kendine eş koşmayla ilgilidir. Akli ve zihinsel süreçler duygusal hayatın düzenleyicileridir.

Solar pleksusu adı da verilen bu çakra kalp ile cinsellik arasında bir blok görevi görür. Yaşamımızdaki kavramsallaşmayı, hayal gücümüzü sağlayan ve tamamlayan bir itici güçtür. Bir şeylere inanıp onu yapma kararlılığını gösterme gücünü burada buluruz.

RENK: Sarı

YETENEK: Kararlılık

GÖLGE DUYGULAR: Öfke, açgözlülük, hırs

ELEMENT: Ateş

Aurik düzeylerde şuurun ifade edilişi: Zihinsel düzey

Şuur ifadesi: Düşünme

Affirmasyon: Düşünüyorum

ÇAKRA ALGILAMASI: Sezgi

BİLGİNİN YAPISI: Spesifik olmayan bir şeyi bilmenin belirsiz duyusu;mutlak bir ölçü, şekil

duyusu ve duyusal olmayı isteme

MEDİTASYON PRATİĞİ: Zihnin tek noktalılığı

YERİ: 8. Toraksta, göbek deliğinin üstünde

ASTROLOJİK BURÇLAR VE GEZEGENLER:

Aslan/Güneş: Sıcaklık, güç, bolluk, takdir toplamak, güç ve toplumsal mevki için uğraşmak.

Yay/Jüpiter: Yaşam deneyimini kabullenme, gelişim ve genişleme, sentez, bilgelik, bütünlük.

Başak/Merkür: Sınıflandırma, analiz, itaat, nefsini yenerek hizmet etme, kendini adama.

Mars: Enerji, faaliyet, eylem iradesi, öne çıkarma.

Psikolojik işlevi: Büyük zevk ve coşku, ruhsal bilgelik, yaşamın evrenselliğinin şuuruna varma, evrende olduğunu bilme. .

Güneş sinir ağı ve böbreküstü bezleri, karaciğer, bedendeki tüm sindirim sistemini kapsar. Adrenalin bezleriyle ilişkilidir.

HEDEF MERKEZ GÖBEKTİR.

Meditasyon pratiğinde zihnin tek noktalılığı sağlanmalıdır. Ana rahminde göbek kordonu yoluyla besleniriz, doğduktan sonra da güçlü bir enerji merkezi olmaya devam eder. Etkin duruma gelince kendimizi daha canlı ve güçlü hissetmemizi sağlar.

3. Çakra ateş elementi tarafından yönetildiği için mum alevinin ucunun rengi olan sarı(1 ve 2. çakranın devamında kırmızı-turuncu=sarı) varoluşumuzun içinde yanan bir alevi oluşturmaktadır.

3. Çakra üzerinde çalışmalar size anı ve sonsuzluğu deneyimleme becerisi kazandırır.

Sigarayı bırakmak veya rejim yapmak isteyen bir kişinin 3. çakra enerjisini uyarması ve bu enerjiyi hayatına daha fazla sokması yararlıdır. Çünkü bu çakranın, insanın eylemleri üzerinde denetimi vardır ve göbek deliğindeki ateşin, tüm alışkanlıkları, davranış tarzlarını yakıp kül etmek ve bunlardan arınma için kullanılabilmektedir.

İlk 3 çakra tıpkı bir ağacın kökleri ya da bir binanın temeli gibidir, enerji bedenimizin olduğu kadar fiziksel bedenimizin de temelini oluştururlar.

Göbek çakrasının ilginç işlevi de aslında kalp çakrasının görevi olan solunumdaki rolüdür. Akciğerler kalp merkezinde olsalar da diyafram, akciğerlerin altında olan kaslar göbek bölgesinde yer almaktadır.

Akciğerlerinizden nefes almayı bırakıp karnınızdan nefes almaya başlayın. Çünkü nefes alış-verişinizin uzunluğu ve derinliği sizin ruhunuzun karşınızdaki insan üzerindeki etkisini belirleyecektir.

Başlangıç için aşağıdaki egzersizi kendinizi zorlamadan yapın.

Ayakta dik durun, kalın, sert kapaklı bir kitabı karnınıza, göbek deliğinize bastırırcasına açık olarak tutun.
Nefes alırken karnınız kitabı ileri doğru itsin.
Nefesinizi verirken karnınız boşalacak ve sırtınıza doğru kitabı içeri itin.
Bu egzersizi günde 3 dakika yapabilirsiniz, daha sonra da farklı tekniklerle birleştirebilirsiniz.

Nefesle kararlılık yeteneğinin ilgisi: nefes alış-verişinizde kararlı olursanız her konuda kararlı olursunuz. Önemli bir iş için hareket etmeden önce ne yaparız?. . . Önce derin bir nefes alıp sonra harekete geçeriz.

 YEDİKLERİNİZİ, GİYDİKLERİNİZİ YA DA EN ÇOK YAPTIĞINIZ BİRŞEYİ DEĞİŞTİRDİĞİNİZDE TÜM HAYATINIZ DEĞİŞEBİLİR.

3. Çakranın diğer duygusu da öfkedir. Çok öfkeli birisi için ‘’çok aksi’’ veya ‘’safra ile dolu’’ gibi tabirler kullanırız. Safra, öd . çakradaki karaciğerin ürettiği bir maddedir. Kızdığımızda sinirden karnımıza ağrı girer veya midemiz bulanır.

Annemizin kalıplaşmış pekçok bedensel ve duygusal alışkanlığı ana rahmindeyken bize geçer. Bu arada onun nefes alış-verişini de doğduktan sonra taklit ederiz. Bu yüzden yoga ve nefes teknikleri üzerinde bilinçli olarak kendimizi eğitip, karından nefes alıp vermeyi yaşadığımız her ana geçirmeliyiz.

Teknik bilmiyorsanız;dakikada 50 kez nefes alıp verirsiniz. Eğer 10 kez ise canlanırsınız, 5 kez ise akıllı olursunuz. Dakikada 1 kez nefes alıp verirseniz yenilmez olursunuz.

Nefesinizin gücü sizin denetiminizde olmalıdır.

Sadece nefes ve yoga çalışarak kronik sırt, boyun, beden ağrılarından kurtulanların sayısı az değildir.

Kararlılık yeteneğinizi geliştirmek için yoga da esneme duruşu vardır. Bunu günde 1 dakika ile başlayıp 3 – 4 dakikaya çıkarabilirsiniz. Burada hareketin yanında burnunuzdan ateş solunumu (burun deliklerinden çok hızlı nefes alıp vermek) yapmaya başlamaktır. Bu solunum sinir sisteminizi güçlendirir, kanı temizler, enerji verir ve kendinizi canlı ve parlak hissedersiniz.

Öfkenin bedende kendini ilk gösterdiği yer karaciğerdir. Karaciğer endokrin bezidir ve kanımızdaki zehirleri atmak için iyi bir filtredir. Siroz, alkol veya uyuşturucudan olduğu gibi hissettiğiniz abartılı acı ve öfkeden de oluşur. İş stresi nedeniyle karaciğerin kötü çalışması sonucu hepatit oluşabileceği gibi.

Karaciğer için pancar ve pancar yaprağı ya da pancar suyu (günde 50-6- cl), her tür turptan, özellikle Japon turpu yemek, yogi çayı içmek önerilmektedir.

BASTIRILMIŞ ÖFKE KENDİNİ HASTALIK OLARAK DIŞA VURUR.

3. Çakrada bulunan adrenalin bezleri ‘’öfke-stres döngüsü’’ dediğimiz süreçte büyük rol oynar. Bedende ‘’savaş ya da kaç’’ karşısında tepki vermek için adrenalin ve kortizon salgılayan bu bezlerdir.

İnsandaki her yeteneğin diğerleri üzerinde tıpkı bir domino taşı gibi etkisi vardır. Eğer azminizden küçük düzeyde bile onurlandırmaya başlarsanız, hayatınızda gelişme ve iyileşme olduğunu göreceksiniz.

KARARLILIK, KURTULUŞUNUZ OLABİLİR.

http://www.chakras.gen.tr/reiki_cakra.php

Sevgilerimle
*

Svadisthana Chakra (Hips, Sacrum, Genitals)

In Sanskrit, the second chakra is called Svadisthana, which translates as "one's own place or base," indicating just how crucial this chakra is in our lives. A student who is facing second chakra issues would experience very different concerns than Anne. Getting things in order was the work of the first chakra. The tasks of the second chakra include allowing for emotional and sensual movement in our life, opening to pleasure, and learning how to "go with the flow." Associated with the hips, sacrum, lower back, genitals, womb, bladder, and kidneys, this chakra is involved with sensuality, sexuality, emotions, intimacy, and desire. All watery things about us have to do with this chakra: circulation, urination, menstruation, orgasm, tears. Water flows, moves, and changes, and a healthy second chakra allows us to do so too.

Trying to influence the outer world is not the province of the second chakra. Instead of demanding that our body or a relationship be different, the second chakra encourages us to feel the feelings that arise as we open to life just as it is. As we allow ourselves to accept what is, we taste the sweetness (and bittersweetness) of life. When we relax our resistance to life, our hips let go, our reproductive organs become less tense, and we're open to experiencing our sensuality and sexuality.

Along with the second chakra at the pelvis, the other even-numbered chakras (the fourth, at the heart, and the sixth, at the third eye) are concerned with the "feminine" qualities of relaxation and openness. These chakras exercise our rights to feel, to love, and to see. Odd-numbered chakras, found in the legs and feet, solar plexus, throat, and crown of the head, are concerned with the "masculine" endeavor of applying our will in the world, asserting our rights to have, to ask, to speak, and to know. The odd-numbered, masculine chakras tend to move energy through our systems, pushing it out into the world and creating warmth and heat. The even-numbered, feminine chakras cool things down, attracting energy inward.

In the modern world, the masculine and feminine principles of life are out of balance: The masculine energy of action and expression too often overrules the feminine energy of wisdom and acceptance, causing increased stress in our lives. So many people have taken on an imbalanced work ethic that scoffs at pleasure and affords little time for enjoyment or relaxation. After focusing on her second chakra in a recent workshop, a student confided to me how hard it was to allow pleasure in her workaholic life. We created a plan for her to give herself 20 minutes each day devoted just to the healing power of pleasure: listening to music, doing gentle yoga, getting a massage. Our lives give us plenty of opportunities to express ourselves and be active; in our yoga practice and elsewhere, we need to make sure we complement this with relaxation and receptivity. Harmony requires balance. In yoga, that means creating a practice that combines strength and flexibility, effort and surrender. Any imbalance in your yoga practice will be mirrored in your chakras.

In a culture as confused as ours is about sexuality, pleasure, and emotional expression, there are an infinite number of pathways to an imbalanced second chakra. For example, people who were raised in an environment where emotions were repressed or pleasure denied will be more likely to lack energy in the second chakra. Symptoms of a second chakra deficiency include fear of pleasure, being out of touch with feelings, and resistance to change. Sexual problems and discomfort in the lower back, hips, and reproductive organs can also signify that this chakra needs some kind attention. Sexual abuse during childhood can lead to feeling closed down in this chakra or may result in making sexual energy the most dominant part of the personality. An excessively charged second chakra may reveal itself through overly emotional behavior, sexual addiction, or poor boundaries. Excessiveness may also result from a family environment where there's a constant need for pleasurable stimulation (entertainment, partying) or frequent emotional drama.

Second chakra asanas help us with adaptability and receptivity. The leg position in Gomukhasana (Cow Face Pose), forward bending with the legs in the first stage of Eka Pada Rajakapotasana (Pigeon Pose), Baddha Konasana (Bound Angle Pose), Upavistha Konasana (Open Angle Pose), and other hip and groin openers all provide freedome of movement in the pelvis. These hip and groin openers should never be forced, for they require the subtle feminine tough of sensitivity and surrender.



Manipura Chakra (Navel, Solar Plexus)

Located in the area of the solar plexus, navel, and the digestive system, the fiery third chakra is called Manipura, the "lustrous gem." Associated with the color yellow, this chakra is involved in self-esteem, warrior energy, and the power of transformation; it also governs digestion and metabolism. A healthy, spirited third chakra supports us in overcoming inertia, jump-starting our "get-up-and-go" attitude so that we can take risks, assert our will, and assume responsibility for our life. This chakra is also the place of our deep belly laughter, warmth, ease, and the vitality we receive from performing selfless service.
Sensible risk-taking is one way of gaining confidence and flexing your third chakra power muscles. For some people, a risk is dropping back from Tadasana (Mountain Pose) into Urdhva Dhanurasana (Upward Bow Pose); for others, it might simply be getting to their first yoga class. Risks may involve confrontation, setting limits, or asking for what we need—all ways of reclaiming our power.

Digestive problems, eating disorders, feeling like a victim, or experiencing low self-esteem can all be indications of a deficient third chakra. When you feel disempowered or in need of re-energizing, third chakra poses fan the flames of your inner fire and restore vitality so that you can move from the strength of your core. Practice Surya Namaskar (Sun Salutation), abdominal strengtheners like Navasana (Boat Pose), Ardha Navasana (Half Boat Pose), and Urdhva Prasarita Padasana (Leg Lifts), Warrior poses, twists, and Bhastrika Pranayama (Bellows Breath or Breath of Fire).

Perfectionism, anger, hatred, and too much emphasis on power, status, and recognition reveal an excessive third chakra. In addition, taking in more of anything than you can assimilate and use also indicates excessiveness. Restorative, passive backbends that cool off the belly's fire act as calming agents for third chakra excess.

We live in a time where there is little encouragement for paying attention to our body's natural energy levels and giving it what it needs. So often when we are really tired, we ignore our longing for rest and manipulate our bodies with caffeine, sugar, and other stimulants to create a false sense of energy. When we're overstimulated and want to relax or draw inward, many people turn to overeating, alcohol, or drugs to slow down. Yoga offers us a different choice: to listen to what our body requires and to truly nourish ourselves, using appropriate asanas and pranayama practices to create more energy or relaxation. Once we've done that, we can get a taste of our true personal power.

http://www.yogajournal.com/basics/898?page=4

With My Love



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder