8 Mayıs 2011 Pazar

Çukurcuma

Bugün sabah masmavi bir gökyüzüne uyandım ve Çukurcuma'ya gitmeye karar verdim. Uzun zamandır gitmemiştim. Galatasaray'ın hareketli havasının hemen yanındaki sessiz ve derinliği olan sokaklar beni hep etkilemiştir. Her seferinde başka yıllar, başka kentler, başka yaşanmışlıklar ile ilgili hayallere dalmama neden olmuştur.


Buradaki herşey antika değil aslında. Bazıları eski eşya..Bir eşyanın antika olarak adlandırılması için en az 100 yıllık olması gerek tanıma göre..

En çok Karadeniz Antika dükkanında kaldım. Buranın farklı bir cazibesi var, güzel bir bahçesi ve tam yedi katı var. Sn Mehmet Çiftçi'nin sıcakkanlılığı ve yardımseverliği de buraya hemen ısınmama neden oldu.
Özellikle bu sürahileri sevdim..

Harika yağlıboya tablolar 1000 TL gibi fiyatlara alınabiliyor.

Değişik bir akvaryum..

Mehmet Bey dükkanın sevimli bahçesinde bana da çay ikram etti.20 Yıldır bu işi yapıyormuş,başlangıçta amatör bir ruha sahipmiş.Her aldığı nesneyi okşuyor uzun uzun bakıyormuş..
Ama şimdi artık herşey ticari olmuş. Uluslararası çalışıyor, İngiltere gibi ülkelerden mal alıyor,örneğin Azerbeycan'a da mal satıyor. Birçok antika dükkanı da mallarını buradan alıyormuş. Bazen hoş sürprizlerle karşılaşıyormuş, 50 bin TL'ye bir tabloyu satmak üzereyken, imzayı fark etmiş ve bir bilirkişiye baktırmış..Tablo 3-4 milyon TL değerindeymiş..
Tatlı bir sohbet bitmek üzereyken, birden 'size birşey daha göstereceğim' dedi:
Bahçede duran vazonun yanına geldik ve 'içine bir bakın' dedi. Bir de ne göreyim: kocaman bir kuyu..
Tam 33 metreymiş. İçinde kocaman sazan balıkları, akvaryum balıkları yüzüyor.
                 Burayı satın aldıklarına bir kuyu olduğunu biliyorlarmış, ama bir türlü bulamamışlar. Sonra bir mermer parçanın altından çıkmış kuyu..İple birini sarkıtmışlar içindeki çamurları temizlemişler. Yağmur sularıyla tekrar dolmasını beklemişler..Sonra da balıkları içinde yetiştirmeye başlamışlar..                 
                                          

Geçmiş zaman olur ki;
Unutulur birçok karesi..
Bir nesne, bir koku, bir melodi..
hatırlatır herşeyi yeniden..
Kesik kesik, kopuk kopuk kareler
 gelince biraraya
Dün, bugün, yarın birleşir
Anlam kazanır tüm yaşananlar..

Sevgilerimle



1 yorum:

  1. Mehmet çiftçiyi ben senelerdir tanırım. Ondaki sanat askı ve koleksiyon merakı bıdığım kadarıyla çocukluktan beri vardır. Mehmet çiftçiyi tanıyanlar onun kalbinin derınlıklerındekı İnceliği ve duygusallığı sanatın zarafetini ve her yönüyle güzelliğini görürler. Mehmet Çiftçi adam gibi adamdır


    TESEKKURLER MEHMET ÇİFTÇİ
    Hayranın IC MIMAR AYSENUR

    YanıtlaSil